bir ilişkimiz varmış gibi konuşma. | Open Subtitles | لا تجعلي الأمر يبدو وكأننا نحظى بعلاقة سرية |
Buraya kız kardeşimle yeniden birlikte olma umuduyla gelmiştim ailemden kalan tek kişiyle yeniden bir ilişkimiz olması umuduyla, ama unut gitsin, tamam mı? | Open Subtitles | جئتُ هنا آملة أن أعيد الاتصال بشقيقتي كي نحظى بعلاقة مجدّدا مع العائلة الوحيدة التي بقيت لي، لكن انسي الأمر فحسب، اتفقنا؟ |
Kardeşim, herhangi bir ilişkimiz olma ihtimali varsa-- | Open Subtitles | إن كانت توجد فرصة لنا لكي نحظى بعلاقة يا أخي... |
Daha geleneksel bir ilişkimiz olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريدنا أن نحظى بعلاقة تقليدية |
Eskiden çok harika bir ilişkimiz vardı. | Open Subtitles | لطالما كنا نحظى بعلاقة مميزة |
bir ilişkimiz vardı. | Open Subtitles | كنا نحظى بعلاقة غير شرعية |
Bay Boyd'la tartışmalı bir ilişkimiz yokmuş gibi davranmayacağım. | Open Subtitles | لن أدعي أنني و السيد (بويد) لم نحظى بعلاقة جدلية |