Şimdi, normalde kanıt toplayıp analiz ederiz ve bu da bizi gerçeğe götürür. | Open Subtitles | الان , عادةا نحن نجمع الأدلة ثم نحللها وتقودنا للحقيقة لكن مالدينا هنا |
Ve şu anda, uydu antenleri sayesinde, Amerika'da seyredilen TV programlarının büyük çoğunluğunu analiz edebiliyoruz. | TED | و نحن الآن، بوجود أطباق استقبال، نستقطب البيانات و نحللها جزء كبير من التلفاز الذي يشاهد في الولايات المتحدة. |
Evet, büyük oyunlardan sonra bunu yaparız analiz ederiz. | Open Subtitles | أجل, هذا ما نفعله بعد المباريات المهمة, نحللها |
Öyle söylüyorsanız. Bunu derinlemesine incelemeliyiz. | Open Subtitles | . لذلك يجب أن نحللها بعمق |
Öyle söylüyorsanız. Bunu derinlemesine incelemeliyiz. | Open Subtitles | . لذلك يجب أن نحللها بعمق |
Bilgiye herkesin erişimi vardır, biz sadece daha iyi analiz ediyoruz. | Open Subtitles | كل شخص لدية قدرة الوصول للمعلومات نحن فقط نعرف كيف نحللها أفضل |
Doktora tezim için analiz ettiğimi söylemedim. | Open Subtitles | أنا دون أبوس]؛ ر أقول لها أنا نحللها لأطروحتي الدكتوراه. |
Evet, analiz edecelim. | Open Subtitles | . نعم، دعنا نحللها |
Evet bunu analiz edeceğim. | Open Subtitles | . نعم، دعنا نحللها |
analiz edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نحللها |