| Sadece "Hutch, konuşmamız gerek" yaz. | Open Subtitles | إجعلها : هاتش ، نحن بحاجة إلى التحدث معا |
| Gelecekten gelen arkadaşlarınla beraber yaptığınız şehrin merkezindeki restorasyon hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى التحدث عن مشروع التجديد أنت تعمل مع أصدقاء المستقبل الجدد خلال المدينة |
| Tek taraflı değil ama konuşmamız gerek. | Open Subtitles | هذه ليست من طرف واحد، ولكن نحن بحاجة إلى التحدث |
| - konuşmamız lazım. - Neden şimdi başlayalım, anne? | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى التحدث لماذا تبدأي الآن يا أمي؟ |
| Onunla konuşmamız lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى التحدث معه. |
| Fred, konuşmamız lazım. | Open Subtitles | فريد، نحن بحاجة إلى التحدث. |
| Zoe, çocukluk döneminle ilgili konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | زوي، نحن بحاجة إلى التحدث عن طفولتك. |
| Bart, seninle çalışma testi hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | (بارت) ، نحن بحاجة إلى التحدث إليك عن تجربة اختبارك |
| Amelia hakkında derhal konuşmamız gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى التحدث معك فورا عن أميليا. |
| Anne birşey konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أمي، نحن بحاجة إلى التحدث عن شيء. |
| Özel olarak konuşmamız gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى التحدث على انفراد |
| Onlarla konuşmamız gerek. | Open Subtitles | الآن، نحن بحاجة إلى التحدث معهم |
| Jake ile konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أه، نحن بحاجة إلى التحدث إلى جيك |
| Shaw'u tanıyor sanırım. - Kardeşinle konuşmamız lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى التحدث مع أخيك. |
| Dostum, konuşmamız lazım. | Open Subtitles | صديقي، نحن بحاجة إلى التحدث |
| konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى التحدث. |
| Ben biliyorum aramamamı söylemiştin, ama beni arayabilir misin lütfen? Gerçekten konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى التحدث |