ويكيبيديا

    "نحن محظوظون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şanslıyız
        
    • şanslıydık
        
    • Şansımıza
        
    • şanslısın
        
    • Şansımız varmış
        
    • şanslı olduğumuzu
        
    Bulgularını bizimle paylaşmaları adına bu kadar kısa sürede buraya gelebildikleri için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون أنْ يشرفاننا في هذه العجالة ليشاركانا ما توصلا إليه من نتائج.
    Manyak şanslıyız. Turda sahne dekoru için yardım edecek bize. Open Subtitles نحن محظوظون للغاية سوف تساعدنا في ديكور المسرح في جولتنا
    Oğlumuza kavuşabildiğimiz için çok şanslıyız tabi ama iyi değiliz. Open Subtitles نحن محظوظون للغاية لإستعادة إبننا لكننا لسنا على ما يرام
    Jip bulduğumuz için şanslıydık çünkü bir gün önce elimizdeki tek jip bozulmuştu. Open Subtitles نحن محظوظون في الحصول علي سيارة جيب، يوم ما في الماضي، واحدة فقط تعطلت
    Bu araç 80 öncesinden kaldığı için şanslıyız, elektronik devresi yok. Open Subtitles 1980 نحن محظوظون ﻷن هذه السيارة صنعت قبل لا إليكترونيات بها
    O yüzden, bizler çok şanslıyız bu enstitüleri aşağıdan yukarı değiştirebileceğimiz internet gibi kaynaklarımız var. TED لذا نحن محظوظون أننا نمتلك مصادر مثل الإنترنت ، حيث نستطيع محاصرة المؤسسات من الأسفل إلى الأعلى.
    Bugünde yaşıyor olduğumuz için şanslıyız. Bu şeyleri gördüğümüz için şanslıyız. TED نحن محظوظون لأننا على قيد الحياة اليوم. نحن محظوظون لرؤية هذه الأشياء.
    Bu odadaki eşyaları inşa eden kişilerle insan gibi etkileşimde bulunabildiğimiz için şanslıyız. TED نحن محظوظون لأننا قادرون على التفاعل مع الناس مثل الناس الذين بنوا كل شيء في هذه الغرفة.
    nöral makinelere sahip oldugumuz için henüz şanslıyız. müzik yapmak ve onunla eğleniyoruz ve onun değerini anlıyoruz. TED نحن محظوظون أنّ لدينا آليات عصبيّة اللازمة لمعالجة الموسيقى وجعلنا نقدّرها ونستمتع بها.
    Ve aslında, bu bölgede olduğumuz için çok şanslıyız. TED وفي الواقع، نحن محظوظون جداً في هذا الإقليم.
    İşte bugün ne kadar şanslıyız ki televizyona çok yakışan CBI dedektiflerimiz buradalar-- Open Subtitles واليوم ، نحن محظوظون جداً لدينا بعض العملاء المريحين من مكتب "كاليفورنيا" للتحقيقات
    Ve bir anlamda elimize bir fırsat daha geçtiği için şanslıyız. Open Subtitles ومن ناحية أخرى, نحن محظوظون لأننا حصلنا على فرصة ثانيه
    Bu yabancıyı bulduğumuz için çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون بالتأكيد بمقابلة هذا الغريب, أليس كذلك؟
    Ah Lung, bu sefer şanslıyız. Onların tuzağına düşmedik. Open Subtitles لونغ , نحن محظوظون هذه المرة فنحن لم نقع بالكامل في فخهم
    Evet teğmen. Adamlarınızdan biri burada olduğu için şanslıyız. Open Subtitles هذا صحيح أيها الملازم ,نحن محظوظون لوجود أحد رجالك هنا,إنه على متن الطائرة الآن
    Burdaki toprağın üstünde kar olduğu için epey şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون لوجود هذه الأرض المُغطاة بالثلوج
    Tanrım, motor hararet yapmış. Buraya gelebildiğimiz için şanslıyız. Open Subtitles يا الهي حرارتها عالية نحن محظوظون للوصول الى هنا
    Hakikaten şanslıydık ki yaşıyor. Open Subtitles ورمها رجع ينزف بصراحة . نحن محظوظون انها على قيد الحياة
    Şansımıza Campbell kontrolü ele almış. Open Subtitles نحن محظوظون بان كامبل هنا تولى زمام الامور
    Seni bulduğumuz için şanslısın. Open Subtitles نحن محظوظون بأننا وجدناك عندما فعلنا ذلك
    Yeniden modellenmiş. Sahibi boşanmanın eşiğinde. Şansımız varmış. Open Subtitles الشقه فى حالة تجديد المالكون فى منتصف الطريق إلى الطلاق نحن محظوظون
    Bu işi konuşmamız için birkaç dakika ayırırsanız bizimle olduğu için şanslı olduğumuzu anlarsınız. Open Subtitles إعطينا بضعة دقائق و سَتُدركُين ـ ـ ـ ـ ـ ـ كَمْ نحن محظوظون أنْ حصلنا عليه للعَملَ مَعنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد