"نحن نجلس هنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• burada oturuyoruz
• Burada oturmuş
• Burada oturup
• Biz burada
• burada bekliyoruz
• biz böyle beklerken
• burada pinekliyoruz

Çözmemiz gereken de bu. Bu yüzden burada oturuyoruz.
حسناً،هذا الشئ الذي يجب ان نكتشفه.لهذا نحن نجلس هنا

Saatlerdir burada oturuyoruz ve kimse dönüp tabloma bakmadı bile.
نحن نجلس هنا منذ ساعات ولم يلمح أحد لوحتي

Burada oturmuş ne zamandır muhabbet ediyoruz ve sen bunun lafını bilet etmedin.
نحن نجلس هنا كل هذا الوقت وهذا يدعو لمحادثه صغيره و انت لم تذكره ابداً

- Ne olmuş? Ne olmuş yani? Burada oturmuş Red Sox'ı konuşarak yemek yiyoruz.
ماذا يعني نحن نجلس هنا نهري في معدتنا عشان الجوارب الحمراء

Bilirsin. Burada oturup bir şeyler yapar gibi görünmek.
تعلم, نحن نجلس هنا نتظاهر اننا نفعل شيئاً

Biz burada kendi kendimize aynı soruyu soruyoruz.
صدقينى يا جو اًن نحن نجلس هنا من مدة طويلة بدون فعل شىء لكن نسأل . أنفسنـا نفس السؤال

Bir saatten fazladır burada bekliyoruz ve ben arkada oyun oynayan ve kahve içen insanlar görüyorum.
نحن نجلس هنا لاكثر من ساعة و عندما انظر من حولي كل ما اراه هو ناس تلعب بالكرة و يحتسون القهوة

Kahretsin biz böyle beklerken o ölüyor.
إنه يموت، إنه يموت بينما نحن نجلس هنا

İki saattir burada pinekliyoruz ahbap.
نحن نجلس هنا لساعتين يا رجل

Çöplük burası. Bayan Macbeth, biz burada oturuyoruz, ama ışık yeşil.
الى "ماكبيث"، نحن نجلس هنا والاشاره خضراء، دعك من المقاعد

Dash, burada oturuyoruz.
داش نحن نجلس هنا جهزوا انفسكم بلوبيل

Birlikte burada oturuyoruz. Önemli olan bu.
حسنًا، نحن نجلس هنا معًا هذا ما يهم

burada oturuyoruz, doğru mu?
نحن نجلس هنا أليس كذلك؟

Bir adam ölümle pençeleşirken biz burada oturuyoruz.
ديما) نحن نجلس هنا) بينما رجل على وشك الموت

Sen orada mektup yazarken, biz Burada oturmuş daha önce hiç yapılmamış, 21. yüzyıla ait bir üçkâğıt çevirmeye çalışıyoruz.
بينما أنت هناك تكتب بالبريد التقليدي، نحن نجلس هنا نبتكر حيلاً لـ"لم يُفعل سابقاً" بخُدع القرن الـ21.

Burada oturmuş telefonun çalmasını bekliyoruz.
نحن نجلس هنا لننتظر رنين الهاتف.

Bizim Lydia ya da Meredith gibi birine ihtiyacımız var. Burada oturmuş hiçbir şey çalmayan aptal bir pikabı dinliyoruz.
كلّا، نحتاج شخصاً مثل (ليديا) أو (ميريدث) نحن نجلس هنا نستمع إلى جهاز تسجيل غبي

Burada oturup konuşabilmemizin, henüz ölmememizin tek sebebi bize ihtiyacı olması.
نحن نجلس هنا نتحدث والسبب الوحيد لأننا أحياء هو لأنه يحتاج إلينا

Burada oturup son saatlerimizi israf ediyoruz.
نحن نجلس هنا نضيع ساعاتنا الأخيرة

Burada oturup tasfiyelerimizi beklerken nüfusumuzun yüzde yetmişini kaybediyoruz.
و بينما نحن نجلس هنا منتظرين تطهير الصفوف سنفقد 70 % من عديدنا

Biz burada otururken, ...o şey bizimle arasını mümkün olduğunca açacaktır.
أعنى بينما نحن نجلس هنا هذا الشىء يبتعد عنا بقدر ما يمكنه

Ne kadar zamandır burada bekliyoruz, biliyor musunuz?
...نحن نجلس هنا منذ