Trans ve doymuş yağdan uzak yenilikçi ürünleri ile bir devrime yol açan, Dow Kimyasal gibi kuruluşlar görüyoruz, | TED | نحن نرى منظمات مثل داو للكيماويات تقود الثورة بعيداً عن الدهون الغير مشبعة والدهون المشبعة مع ابتكار منتجات جديدة |
İşte, bayanlar ve baylar, köklerin ne kadar uzağa kadar yayıldığını ve temellerin nasıl trajik bir biçimde büküldüğünü görüyoruz. | Open Subtitles | و نحن نملكها، أيها السيّدات و السادة نحن نرى إلى أي مدى إنتشر التعفن، و كيف إنهارت الأسسُ بشكل مأساوي. |
Ayrıca, aerodinamik verimliliği nasıl ölçtüğümüzü görüyoruz. | TED | أيضا، نحن نرى كيف يمكننا قياس الكفاءة الهوائية. |
Skype' tan görüşüyoruz. Nasıldır bilirsin... | Open Subtitles | نحن نرى بعضنا إلى حدما عبر السكايب، تعلمين كيف يجري ذلك، |
Bunu bugün kullandığımız teknolojide zaten gördük ve anladık. | TED | نحن نرى و نعلم بالفعل هذا في التكنولوجيا التي نستخدمها اليوم. |
Ağlarla örülü dünyamızı, karmaşıklık bakış açısından anlamayı amaçlayan, uzun dönemli ve yüksek bütçeli programların ortaya çıktığını görüyoruz | TED | نحن نرى نشوء برامج طويلة المدى ومدعومة بشكل جيد تهدف لفهم عالمنا المحاط بالشبكات من وجهة نظر التعقيد. |
Öyleyse, bu mevzuların daha iyi hale geldiğiyle ilgili bazı umut vaat eden ateşlemeler görüyoruz. | TED | نحن نرى بعض البراعم الخضراء التي ستكون أفضل. |
En genç öğrencilerden en yaşlı öğrencilere kadar teknolojinin eğitimi derinden etkilediğini ve insanları meşgul ettiğini görüyoruz. | TED | نحن نرى التكنولوجيا بالغة التأثير على التعليم وإشراك الناس، من أصغر المتعلمين لدينا إلى أكبرهم. |
Ve ciddi, aralıksız devam eden ve veri güdümlü çabaları anlamak için sahip olduğumuz en sorunlu toplulukların bazılarına nasıl müdahale edeceğimizi görüyoruz. | TED | و نحن نرى جهودا خطيرة ومتواصلة و مبنية على البيانات لمحاولة فهم كيفية التّدخل في بعض المجتمعات الأكثر اضطرابا لدينا. |
Yabancı dünyaları görüyoruz, yabancı güneş sistemlerini -- şu an 300 ve sayıları gün geçtikçe artıyor. -- Ve onlar bizim gibi değiller. | TED | نحن نرى عوالم غريبة، و نظماً شمسية غريبة 300 حتى الآن و ما زال العد مستمراً. و هي ليست مثلنا. |
Eyaletlerin durdurup arama iznini kaldırdığını görüyoruz, çünkü bu bir kamu hakkı ihlali. | TED | نحن نرى ولاياتٍ تقوم بالإيقاف والتفتيش وهو انتهاك للحقوق المدنية. |
Hepimiz bir tren görüyoruz çünkü her birimiz oluşturduğumuz treni görüyoruz, aynı şey, bütün fiziksel nesneler için geçerli. | TED | نحن نرى القطار لأن كل منا رأى قطارا انشأه وهذا صح لكل الأشياء الطبيعية. |
Aslında, toplumsal gelişimin bozulmasında ergenlik ve yaşlılığın çarpıcı biçimde benzer olduğunu görüyoruz çünkü ikisi de kimlik karışıklığı dönemleri. | TED | نحن نرى في الواقع، في انهيار التنمية الاجتماعية، أن المراهقة والشيخوخة تتشابهان بشكل ملفت للانتباه، فكلاهما فترتان من ارتباك الهوية. |
Tamam, belki şöyle diyorsunuz, beyinler görüyoruz, ama bu zihinler hakkında neler söylüyor? | TED | حسنًا، ربما ستقولون، حسنًا، نحن نرى أدمغة، ولكن ماهي صلة ذلك بالعقل؟ |
Nasıl flört edeceğimize dair yeni kurallar ve tabular görüyoruz. | TED | نحن نرى قواعد ومحرمات جديدة عن كيفية التودد. |
Karbondioksit seviyesinde yükselme görüyoruz, şu anda yaklaşık milyonda 410 parçacık. | TED | نحن نرى ارتفاعاً في مستويات ثاني أوكسيد الكربون، الآن حوالي 410 جزء لكل مليون جزء. |
Mobil cihazların yaygınlaşması ile birlikte ulaşılabilirlik beklentisinde de artış görüyoruz. | TED | نحن نرى ، بالإضافة إلى انتشار الأجهزة النقالة ، توقع سياسة التوفر. |
Girişimsel cerrahinin doğuşunu gerçekten görüyoruz. | TED | حقيقة نحن نرى انبثاق فجر العمليّات الجراحيّة |
Çarşambaları Bianca ve Bruno ile görüşüyoruz. | Open Subtitles | نحن نرى بيانكا وبرونو يوم الأربعاء. |
Sevgilisi içinmiş! Bu dövmeleri çok gördük biz. | Open Subtitles | ،حبيبتك نحن نرى أكثر فأكثر من هذه العلامات |
Görmeyi bekledigimizi görürüz ve bu her zaman gerçekte olan sey degildir. | Open Subtitles | نحن نرى ما نتوقع ان نراه ليس بالضرورة, ما هو موجود بالفعل |
Şu anda tüm dünyada bu faaliyeti sürdürüyoruz İrlanda'dan, İran'a, Türkiye'ye ve heryere ulaşıp, dünyayı değiştirebileceğimizi düşünüyoruz. | TED | نحن نقوم بذلك في كل أنحاء العالم الآن، من إيرلندا إلى إيران وتركيا، نحن نرى أنفسنا نذهب إلى كل مكان لتغيير العالم. |
Aynı yerde duruyor ve aynı şeye bakıyoruz. | Open Subtitles | نحن نرى الى نفس المكان و نقف في نفس المكان |