İnsanların enerjiyi daha verimli bir şekilde kullanmalarını sağlamak istiyoruz. | TED | نحن نريد الأشخاص أن يكونوا أكثر كفاءة في استخدام الطاقة |
Biz Fransız ordusunu katletmek istemiyoruz. Biz sadece bir örnek vermek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نريد ان نذبح الجيش الفرنسي نحن نريد ان نقد عبرة |
Anlaşmak istiyoruz ama yaşadığına dair kanıt gerek, yoksa ödeme olmaz. | Open Subtitles | نحن نريد العمل مَعك نُريدُ برهان للحياةِ ونحن لن نَدْفعُ ثمنه |
Washington'da bir yük hayvanıyla evlenen bir başka politikacıya ihtiyacımız var mı sahiden? | Open Subtitles | هل حقا نحن نريد ساسي من واشنطن آخر متزوج من مجموعة حيوانات ؟ |
Haklısın Charlie, ancak o artık korkmuyor, ...ve bizde dinlemek istiyoruz. | Open Subtitles | انت محق تشارلي ولكنها ليست خائفة الآن و نحن نريد الاستماع |
Bayan, yeni dünyaya girmeye yeterince uygun olup olmadığınızı bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | سيدتي، نحن نريد أن نعلم أن كنت مناسبة للدخول للعالم الجديد |
Ailenizde teşhis edilen herhangi bir genetik hastalık var mı bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد أن نعرف اذا كان هناك أي أمراض وراثية في العائلة |
Düşüncelerini bilmek nasıl düşündüğünü bilmek, hangi konuyu düşündüğünü bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد معرفة ما تفكرين به، وكيف تفكرين، وما تفكرين بشأنه. |
Aynı şeyi istiyoruz evet, ...ama kesinlikle aynı takımda değiliz. | Open Subtitles | نحن نريد نفس الشيء ولكننا بالتأكيد لسنا في نفس الفريق |
Seni sadece bir gece daha gözlemlemek istiyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | نحن نريد فقط أن نلاحظ لك ليلة واحدة أكثر، حسنا؟ |
Dinle, şarkını kesinlikle istiyoruz. Lütfen ara beni, olur mu? | Open Subtitles | نحن نريد هذا التسجيل بكل تأكيد عادو الإتصال بي، حسناً |
Tüm çocukların ortalamanın üzerinde olduğu Wobegon Gölü'nde yaşamak istiyoruz. | TED | نحن نريد ان نعيش في بحيرة وبيجون حيث الاطفال جميعهم اذكياء فوق المعدل |
Çünkü Gümüş Hat'ta, inanılmaz hayatları olan yaşlıların yaşamlarına ve getirdikleri tüm tecrübeleri kutlamak istiyoruz. | TED | لأنه على الخط الفضي، نحن نريد أن نثمن الحياة الرائعة لكبار السن وجميع التجارب التي يجلبونها |
İçinde fikirlerimizin sizinkilerle, sizinkilerin de bizimkilerle paylaşıldığı açık bir diyalog ortamı kurma yoluyla kendimize ait kimliği, kendimize ait üretimi inşa etmek istiyoruz. | TED | نحن نريد أن نبني هويتنا الخاصة، والنسيج الخاص بنا، خلق حوار مفتوح بحيث نتقاسم أفكارنا ويتقاسم الغرب معنا. |
Geldiler ve dediler ki -sıradan müteahhitlerden farklı olarak- dediler ki: "Biz Louisville'de bir çağdaş sanatlar müzesi yaparak | TED | وجاءوا إلينا وقالوا انهم، على عكس المطورين الإعتياديين وقالوا : نحن نريد أن تبدأ من خلال التوفير متحف الفن المعاصر |
Bu nasıl oluyor? Biz Dylan'ın da bunu başarmasını istiyoruz. Dylan, hareketle ilgili bu tekrarlar sonunda bunu yapabilir. | TED | كيف يحدث هذا؟ نحن نريد أن يستطيع و يإستخدام تلك التعويذة الحركية, يستطيع ديلان بالفعل أن يفعل ذلك, |
Kalan dört bomba için ateşleme kodlarına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن نريد رموز التسليح للـ 4 قنابل المتبقية |
Pekâlâ kızlar, balona, krepon kağıdına ve parti şapkalarına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | حسنا يافتيات نحن نريد بالونات, ورق كريبي, وقبعات للحفل |
Sert tartışmalar isteriz, hani şöyle bol yumruklu olanlardan, tam hedefini vuranlardan, | TED | نحن نريد جدل قوي، ضارب، جدل موجه مباشرة على الهدف. |
uzun bir nişanlılık istedik... o yüzden bu pazar evleniyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد فترة خطوبة طويلة لذا نحن نتزوج يوم الأحد |
O kızın bizimle yaşaması gerekiyor. Doğru olan budur çünkü. | Open Subtitles | نحن نريد ان تعيش معنا هذا كل ما في الامر |