Bir şey yok. bana doğru yürü. Dışarıda birileri var. | Open Subtitles | لا بأس ، فقط تحرك نحوى هناك احداً ما هناك |
Kız olduğu yerde kalacak. Şimdi bana doğru yürüyün, öne gelin. | Open Subtitles | البنت ستبقى مكانها الآن إمشى نحوى ، الأيدى بالخارج أمامك |
Kız yaklaştığında bana doğru döndü. | Open Subtitles | واخذت تلك الفتاه تقترب منى وإستدارت نحوى |
- Lütfen, bunu istemem silahı bana doğrult, lütfen. | Open Subtitles | من فضلك لاتفعل لاتفعل وجة السلاح نحوى من فضلك |
tüfeği bana doğrult! . | Open Subtitles | صوب البندقيه نحوى |
Woods benim onun ensesinde olduğumu farketti, silahını bana doğrulttu, ben de tepki gösterdim. | Open Subtitles | عندما علم ودز انى كشفته وجه سلحه نحوى انا فقط ردد |
Sonra silahını bana doğrulttu. | Open Subtitles | ثم وجه مسدسه نحوى |
Minibüsten dışarı attığında arabaların ba... bana doğru geldiğini duydum... | Open Subtitles | عندما دفعنى من خارج عربة النقل وقد سمعت السيارات فى طريقها نحوى |
bana doğru gelirken silahı ele geçirdim. | Open Subtitles | وامسكت بالمسدس اثناء قدومه نحوى |
Lucia, bana doğru gel. Baban hemen burada. | Open Subtitles | لوسى، سيرى نحوى والدك جالس هُناك ينتظرك |
Anîden kalkıp bana doğru yürümeye başladı. | Open Subtitles | فجأة نهضت بدأت تسير نحوى |
Anîden kalkıp bana doğru yürümeye başladı. | Open Subtitles | فجأة نهضت بدأت تسير نحوى |
Doğrudan bana doğru geliyordu. | Open Subtitles | . كان يتجه مباشرة نحوى |
Güreşçi çocuk bana doğru geliyor. | Open Subtitles | الفتى المصارع يتجه نحوى |
bana doğru, biraz daha. | Open Subtitles | اكثر نحوى .. نحوى |
Acele et. İtekle onu bana doğru. | Open Subtitles | بسرعه , دحرجيها نحوى |