"ندبات" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yara
• yaralar
• yaraları
• iz
• izler
• izleri
• yarası
• izlerinin
• yarayla geri

Evlat edinme ajansı duygusal yara izlerinin kalacağını söylemişti.
الوكالة قالت أنه كان هناك, ندبات إنفعاليه.

Bu büyük dişide, kavga veya çiftleşme sırasında olmuş yara izleri açıkça görülüyor.
انثى القرش الكبيره هذه لديها ما يبدو ندبات لعراك او لقاء جنسي

Eğer yüzündeki yaralar olmasaydı, hoş görünümlü bile olabilirdi.
حسنا اذا لم يكن لديه ندبات علي وجهه لكان وسيما بالتأكيد

- Omuzunda ve sol kolunda. Adaylığını koyduğunda insanlara göstereceği büyük yaraları olacak.
فى الكتف الأيمن والذراح الايسر ستكون ندبات يريها للناس

Ama abisini ölürken izlemenin vereceği psikolojik zarar biraz iz bırakabilir.
ولكن الضرر النفسي لمشاهدة شقيقها يموت لابُد وأن يترك ندبات قليلة.

Birden genç bir delikanlının oldukça kırılgan olduğunu ve düşüncesizce verilmiş cezaların hayatının geri kalanında derin izler bırakacağını farkettim.
فجأة أدركت ان صبيا صغيرا لا يزال بهذه الهشاشة سيخلّف إيقاع بعض العقوبات المتسرعة عليه ندبات قد تبقى طوال حياته

Saç rengi, göz rengi, uzun, kısa, yarası.
لون الشعر, لون العين, الطول, القِصر, ندبات.

yara izi ve cerahat boşalımı yok, NAAT testide negatif çıktı.
لا ندبات أو صديد و فحص الحمض النووي جاء سلبياً

Bacaklarının ortasındaki şişkin şeylere? yara izi ya da kabuk var mı?
تلك الأشياء البارزة بوسط ساقيها أية ندبات أو قشور جروح

Bu şekilde onları göğsündeki yara izlerini incelerken görmek zorunda kalmıyor.
فبهذه الطريقة لن يكون عليها أن تراهم وهم ينظرون إلى ندبات صدرها

Benim hiç yara izim yok ama harika bir doğum lekem var.
,لا يوجد على جسمي ندبات و لكن لديّ هذه الندبة الخلقية

Saç rengi, deri rengi, uzunluk, kısalık, yara izi...
لون الشعر, لون العين, الطول, القِصر, ندبات.

Akciğerlerinin üst kısmını da çekmişsin. yaralar var.
أيضاً وصلتِ لأعلى رئتيه هناك ندبات

Etinde efendisinin bıraktığı yaralar vardı.
ولديه ندبات سيّده محفورة بجسده

Omzundan ve sol kolundan. Aday olarak ortaya çıktığında halka gösterecek yaraları olacak.
فى الكتف الأيمن والذراح الايسر ستكون ندبات يريها للناس

Savaş yaraları ve nasırlarla dolu.
فيعتريها ندبات معارك وآثار من قسوة الطقس

Pekala, pekala. Kızda kesik, çürük veya istismara dair bir iz var mı?
حسناً، حسناً، أيوجد ندبات أو آثار تعذيب أو أيّ شيئ؟

Hislerinden emin. Yani, orada ne olmuşsa onda izler bırakmış.
حسناً، إنها تعرف ما تشعر به، أعني آياً يكن ما حدث هناك ترك ندبات

Kalçasında iyileşmiş yara izleri görüyorum, sanki damgalanmış gibi.
أنا أرى ندبات تلتئم بشكل جيد على الفخذ تقريبا مثل العلامات التجارية

Jamie'nin izlerinin şaşırtıcı görüntüsünü izleyenleri korkutmak için değil İngilizlere karşı öfke hissi uyandırmak için kullanıyordu.
"لقد كان يستخدم ندبات "جيمي ليس لإرهاب الحاضرين ولكن لإثارة غضب البريطانيين