- Ve randevu diyarına giriyoruz. Romantizm, çiçekler. | Open Subtitles | نحن ندخل إلى منطقة المواعدة, الرومانسية، الزهور |
İçlerine işleyen ve acı dolu bir olay yaşadıklarında o insanların hayatlarına giriyoruz. | Open Subtitles | ندخل إلى حياة الناس بعد أن اختبروا شيء عميق |
Şimdiki görevimse-- Şimdiki görevimizse yüzümüzde gülümseme ile içeri girip ameliyatın başarılı geçtiğini söylemek. | Open Subtitles | فيستدعي أن ندخل إلى هناك ونحن مبتسمين ونخبرها أن الجراحة نجحت ، لأنها نجحت فعلاً |
Ameliyata girip üzerini temizlediğimizde daha iyi göreceğim ama bu iki parmağı kaybetme ihtimaliniz var. | Open Subtitles | سأعرف المزيد عندما ندخل إلى غرفة العمليات وننظفها، ولكن هناك فرصة أن تخسر هذان الإصبعان. |
Öyleyse oraya bizim girmemiz lazım. İhtiyar bize katılmazsa, bu mümkün değil. | Open Subtitles | يجب أن ندخل إلى هناك بأنفسنا إذاً كما قلت، إن لم يكن الرجل العجوز في صفنا فالأمر مستحيل |
Tanrıya şükür buradasın. Hemen banyoya girmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | حمداً لله أنكم هنا، يجب أن ندخل إلى الحمّام الآن |
Tatlım, biliyorum, bu, yaptıklarımızın en zoru, ama o mutfağa gireceğiz ve oradaki şeylerle yüzleşeceğiz. | Open Subtitles | حبيبتى, أعرِف أنّنا نواجِه أكثر المعوِّقات صعوبة, ولكننا يجِبُ أن ندخل إلى المطبخ الآن ونواجه ما حدث هُناك. |
Yani tam olarak mayınlı bölgeye girmeyeceğiz,değil mi? | Open Subtitles | أعني،نحن لسنا على وشك، أن ندخل إلى حقل ألغام اليس كذلك؟ |
Şunu unutmayın ki çarpıtılmış sırlar ve entrikalarla dolu gerçek dışı karakterleri olan epik eserler dünyasına giriyoruz. | Open Subtitles | أننا ندخل إلى عالم الدراما الملحميّة مع أكبر بكثير من حياة الشخصيات، كلّ واحدة تعجّ بأسرار ملتوية وشخصيّة دسيسة |
IQ ve EQ’nun ne kadar hızlı adapte olabileceğinizden daha az önemli olduğu bir geleceğe doğru giriyoruz. | TED | إننا ندخل إلى مستقبل، حيث معدل الذكاء العام والذكاء العاطفي كلاهما أقل أهميةً بكثير من مدى السرعة التي أنتم عليها لتتكيفوا. |
Ekonomik bir buz çağına giriyoruz. | Open Subtitles | نحن ندخل إلى العصر الجليدي للإقتصاد. |
İşte garaja giriyoruz. | Open Subtitles | وها نحن ندخل إلى الكراج. هذا صحيح. |
Demin sınırı geçtik, şimdi Pakistan'a giriyoruz. | Open Subtitles | "لقد تخطينا الحدود لتوّنا نحن ندخل إلى (باكستان)" |
Büyük Anten'e girip annemin yerini tespit etmek... ve gizlice kaçmak. | Open Subtitles | ندخل إلى الهوائي العظيم ونستخدمه لإيجاد أمي وبعدها نتسلل خارجين مجدداً، أترى؟ |
Gatekeeper'ın güzelliği: FBI'a, devlet kütüphanesiymiş gibi girip çıkıyoruz. | Open Subtitles | من ميزات " الحارس "، أنه يمكننا أن ندخل إلى الـ إف بي آي كالمكتبة. |
İçeriye girip, soyunup, son bir defa seks yaparak, bunu sistemimizden atmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن ندخل إلى هناك ...ونتعرّى و نمارس الجنس مرة أخيرة لنشبع رغبتنا |
Onun yaşlı ve huysuz aklına girmemiz lazım. | Open Subtitles | علينا فقط أن ندخل إلى رأسه المعتوه و الكبير بالسن |
Pekâlâ, her şey iyi güzel ama yine de o lanet yere girmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | أجل، هذا كله جيد و لكن مازال علينا أن ندخل إلى هناك |
O partiye girmemiz gerekiyor. Kalp izine ulaşın. | Open Subtitles | يجب أن ندخل إلى تلك الحفلة احصلا على بصمة القلب |
Oraya yürüyerek gireceğiz ve herifin 20 milyon dolarını öylece alacak mıyız yani? | Open Subtitles | ندخل إلى هناك ونسرق هذا الرجل عشرون مليون دولار دون قتال؟ |
Peki kameralara yakalanmadan nasıl içeri gireceğiz? | Open Subtitles | حسنا , كيف ندخل إلى هناك دون أن نظهر في الشريط ؟ |
Evlerine nasıl gireceğiz peki? | Open Subtitles | كيف ندخل إلى منزلهم؟ خلق تضليل؟ |
Bir şey yok, ama orasının güvenli olduğundan emin olana kadar oraya girmeyeceğiz. | Open Subtitles | ،من المحتمل لا شيء ... لكنّنـا لن ندخل إلى هنـاك حتّى بعدمـا أتاكّد أنّ المكـان آمن |