Gerçekten telgraf değiller tabii, onlara telgraf diyoruz o kadar. | Open Subtitles | حسناً، انهم ليسوا برقيات في الواقع، نحن فقط ندعوهم برقيات. |
- Peki onlara ne diyoruz? | Open Subtitles | هؤلاء الرجال ليسوا قناصة بماذا ندعوهم إذن ؟ |
Ama biz temizleyiciler diyoruz. | Open Subtitles | ولكننا ندعوهم بالمنظّفين. أجل، هناك شخص.. يمكننا إستخدامه |
Aynı zamanda, biz onları bizim dünyamızı görmeleri ve keşfetmeleri için davet ediyoruz. | TED | في الوقت نفسه، نحن ندعوهم ليأتوا لاستكشاف هذا الجزء من العالم. |
Bunun yanı sıra, içeri davet ettiklerimiz de vardır. | Open Subtitles | بالضبط كما سيكون هناك من ندعوهم نحن إليها |
Ama savunmalarını yaptıktan sonra onlara suçlu deriz, yine de varlıklı bir kişi asla böyle bir duruma düşmeyecektir, çünkü varlıklı bir insan kefaletle hemen serbest kalır. | TED | ولكن بمجرد أن يختاروا طريق الاعتراف، سوف ندعوهم مجرمين، على الرغم من أن أي شخص ثري لن يكون في هذا الوضع أبدًا، لأن الشخص الثري ببساطة سيدفع الكفالة. |
Bence ikisini de çağıralım. Bir kafeste kapışsınlar, kim kazanırsa. | Open Subtitles | أقول أن ندعوهم هم الاثنين, ندعهم يتصارعوا فى حلقة مغلقة, الفائز يأخذ كل شئ |
Aramızda yaşayan bu kişilere biz yabancılar diyoruz. | Open Subtitles | يحيا بيننا من ندعوهم اليوم بالغرباء |
Yunanca "Gezenler" anlamında gezegenler diyoruz. | Open Subtitles | نحن ندعوهم بالكواكب الكلمة اليونانية لــ "Wanderers" |
Evet, bunun için ona "gümüş gözlü cadı" diyoruz. | Open Subtitles | نعم، لهذا ندعوهم "الساحرات ذوات العيون الفضّية |
Onlara "Ajan" diyoruz. | Open Subtitles | ندعوهم ناشطين ، الخدمة هنا خمسة نجوم |
Biz onlara "Kardeşler" diyoruz. Tarikat'ın en sadık hizmetkârları onlar. | Open Subtitles | ندعوهم "الإخوة"، وهم الخدم الأشدّ ورعًا بالأخويّة. |
Onlara böyle diyoruz, bak, bu oyuna bir kere girdin mi diğerleriyle tanışırsın, tamam mı? | Open Subtitles | ذلك ما ندعوهم به اتعلم , بمجرد ان تكون باللعبة سوف تلتقي ببعض الاشخاص , حسنا . |
Onlara ''mütevazı şaheserler'' diyoruz. | TED | نحن ندعوهم "التحف المتواضعة." |
Biliyor musun, onları bir ara köyümüze akına davet etmeliyiz! | Open Subtitles | اتعلم ... يجب أن ندعوهم ليغزوا قريتنا من وقت لأخر |
Oh...vampirleri davet etmeden içeri giremezler sanırdım. | Open Subtitles | ظننت ان مصاصي الدماء علينا ان ندعوهم للدخول |
Onları yakaladık yakalayacağız. Belki öncesinde onları tenis oynamak için davet edebiliriz. Çay ve tenis falan. | Open Subtitles | نحن على وشك الإيقاع بهم، لذا ربما قبل ذلك ندعوهم لأجل مباراة كرة المضرب وشرب الشاي |
Biz onları buraya davet ediyoruz onlar ise bize aşağılayarak ve yargılayarak karşılık veriyor. | Open Subtitles | نحن ندعوهم الى هنا و هم يردون علينا بالاحكام المهينة |
Böylece ailelerimiz çok uzağa gittiğimizi, onları da davet edemediğimizi düşünür. | Open Subtitles | ليظن أهالينا أننا ذهبنا بعيداً ولم يسعنا أن ندعوهم |
- Noel'e davet edelim mi? | Open Subtitles | لماذا لا ندعوهم لزيارتنا في عيد الميلاد؟ |
Biz onlara medya deriz. Medyadan hoşlanmaz mısın? | Open Subtitles | نحن ندعوهم بالإعلام , ألا تحبّ الإعلام؟ |
Bu durumda onları da buraya şarkı söylemeye çağıralım... Bill ve Mary. | Open Subtitles | لذلك نحن أيضا يجب أن ندعوهم هنا للغناء ... |