Kadınlarla seks yapan veya çocuk istemeyen kadınların varlıklarını kabullenmeyi bile reddediyoruz. | TED | إننا نرفض فكرة وجود امرأة تمارس الجنس مع امرأة أو امرأة ليس لديها رغبة في الإنجاب. |
Ve aynen benim yapmayı öğrendiğim gibi kendi pozisyonumuzdaki kusurları ya da karşı tarafın pozisyonundaki değerleri görmeyi rutin olarak reddediyoruz. | TED | وكما تعلمت، نرفض أن نعترف بالعيوب التي تعتري مواقفنا أو النقاط التي تحسب لمعارضينا. |
Teklifleri, sırf genel merkezden veya bizimkine benzemediğini düşündüğümüz bir bölgeden geldiği için reddediyoruz. | TED | نرفض مقترحات لأنها أتت من مراكز أو من إقليم نعتقد أنه لا يشبهنا. |
Ve hata korkusunu reddetmek durumundaydık. | TED | وكان علينا أن نرفض الانصياع لحكم الخوف. |
Savunma olarak yapılan suçlamaların hiçbirini kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | , من جانب الدفاع فإنّنا نرفض كلّ التهم |
Evet. ...ama bunun potansiyelimize erişmemizi engellemesini reddediyoruz. | Open Subtitles | نعم،لكنّنا نرفض أن نجعل ذلك يوقّفنا عن الجهاد للوصول لمكانتنا. |
Söyle ona, programları uyumlu hale gelene kadar herhangi bir bağlantı donanımı sağlamayı reddediyoruz. | Open Subtitles | أخبرها إننا نرفض التجهيز لأي أجهزة إنتقالية ما لم تكون برمجتها متوافقة. |
- reddediyoruz. - Bütün bunların senin marifetin olduğunu bilmiyorum mu sanıyorsun? | Open Subtitles | نحن نرفض - أتعتقد أنني لا أعلم أن هذا من فِعلك ؟ |
Teklif edilen pazarlığı reddediyoruz, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | نحن نرفض عرض الإقرار بالذنب المقترح يا حضرة القاضي |
Dürüst tartışmalar haricinde katî surette kendimizi savunmayı reddediyoruz. | Open Subtitles | نحن نرفض الدفاع عن أنفسنا بشكل قاطع ما عدا في مناقشة صادقة. |
Diğer krallar ve reislerle gücümüzü paylaşmayı reddediyoruz kim olurlarsa olsunlar, ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar. | Open Subtitles | نرفض مشاركة القوة مع أي من الملوك والإيرلات أياً كانوا وأياً كانت قوتهم |
Farklılığı gerçekten anlamayı reddediyoruz. | TED | فنحن نرفض ان نواجه فكرة الاختلاف - بين الشرق والغرب - |
Aslında bir çoğumuz bunu reddediyor, ister ateist olalım ister deist ister arada bir yerde olalım, ya da daha ilerisinde, bizi bu hale getiren şey, şüphelerimize rağmen hatta şüphelerimiz yüzünden inkarın umutsuzluğunu reddediyoruz. | TED | في الحقيقة، معظمنا كذلك، سواء كنا ملاحدة أو مؤمنين أو بين البينين في ذلك أو أبعد، لهذه المسألة، ما يقودنا هو، بالرغم من شكوكنا أو حتى بسبب شكوكنا، نحن نرفض عدمية اليأس. |
Çok çok sayıda karikatürü reddediyoruz, O kadar çok ki ''Reddedilenler Koleksiyonu'' adında bir çok kitap var. | TED | الآن، نحن نرفض العديد والعديد والعديد من الكرتونات. العديد بما يكفي لانتاج كتب تحت عنوان "المجموعات المرفوضة" |
Bu kez sekizinci ve son olarak talebinizi reddediyoruz. | Open Subtitles | " و نحن الان نرفض للمرة الثامنة و الاخيرة" |
Ama bize düşen bir sorumluluk şu ki, basmakalıp varsayımları gerçekten reddetmek, ve ideolojik sınırlarımızdan kurtulmak. | TED | لكن ما تحتاجه هو إلتزام منا جميعاً لأن نرفض بالأساس الإفتراضات المبتذلة، والخروج من علبنا الإيديولوجية. |
- Teklifi kabul etmiyoruz. - Bekleyin. | Open Subtitles | ــ نرفض عرضكِ بالكامل ــ إبقَي على الخط |
Ve başka bir kavramsal önyargı da var ki, ben buna onay yargısı diyeceğim. İnançlarımızı onaylayan bilgileri kabul etmeye meyilliyizdir ancak inançlarımızla çatışan bilgileri reddederiz. | TED | و هناك تحيز معرفي آخر سأسميه تحيزا اثباتيا، نحن نميل لتقبل المعلومات التي تثبت معتقداتنا و نرفض المعلومات التي نخالف معتقداتنا. |
Bu dönem size teklifim sınırlı zamanımızı gökteki büyük adamın varlığı konusunda tartışarak harcamayı reddedelim. | Open Subtitles | في هذا الفصل أنا أقترح بأن نرفض تضييع وقتنا المحدود معاً برفض وجود |
- İstemeyerek reddedeceğiz. | Open Subtitles | سوف نرفض بشدة هذا |
Güzel, herkese zorbalığı reddettiğimizi mi söyleyeceğiz? | Open Subtitles | جيد، إذن فعلينا أن نخبر الجميع أننا نرفض أسلوب الترهيب؟ |
Böyle bir girişten sonra nasıl reddedebiliriz? | Open Subtitles | بعد هذه المقدمة كيف لنا أن نرفض ؟ |
Bunu nasıl geri çeviririz bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف نرفض ذلك |