ويكيبيديا

    "نرى فقط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sadece
        
    Ancak biz sadece lambanın yansımasını incelerken, onlar herşeyini inceler. Open Subtitles لكننا نرى فقط صورة المصباح أما هم فيرون كل شيء
    Gördüğünüz gibi, savaş mağlubu bir Irak'ta büyüdüm ve sadece bir yüzünü gördüğümüz savaşların iki yüzü olduğuna inanıyorum. TED ترون ، لقد نشأت في العراق والحرب تمزقها ، و أعتقد أنه هناك وجهين للحروب و نحن نرى فقط وجهاً واحداً لها.
    Bizler sadece, elektromanyetik spektrumun, görünür ışık olarak adlandırılan çok küçük bir kısmını görebiliriz. TED يمكننا أن نرى فقط قطعة صغيرة جدا، جزءا صغيرا جدا من الطيف الكهرومغناطيسي الذي نسميه الضوء المرئي.
    İnsanlarda olduğu gibi maddenin de sadece kabuğunu görüyoruz. TED بالمادّة، كما بالناس، نرى فقط قشرة الاشياء.
    Biz sadece üç taneye ek olarak bir dördüncüsünü görebiliyoruz. Open Subtitles نرى فقط ثلاثة بالإضافة إلى واحد منهم فقط.
    Yani, sadece kendi işimize gelen şeyleri görmez miyiz? Open Subtitles اقصد ، الا نرى فقط ما يجعلنا نشعر بالأفضل
    Şimdi de sadece bu gözlerin görebildiği kadarını görebiliyoruz. Open Subtitles الآن يمكننا أن نرى فقط بقدر . ما تمكّننا هذه العيّون
    Ziyaret saatinde gelseniz bile Gregory sadece onay verilmiş ziyaretçiler ile görüşebilir. Open Subtitles وحتى خلال ساعات الزيارة، غريغوري يمكن أن نرى فقط زوار تمت الموافقة عليها مسبقا.
    Bana sadece gittiğimiz zamanı bileceklerini söylemiştin yeri değil. Open Subtitles قلت لي أنها يمكن أن نرى فقط ما تاريخ نحن مسافرا إلى. لا حيث.
    Beyin anlamsız bilgileri alıp onlara bir anlam katıyor, yani asla orada olanı asla bilgiyi görmüyoruz, sadece geçmişte görmenin faydalı olduğu şeyleri görüyoruz. TED أليس كذلك؟ يأخذ الدماغ معلومات لا معنى لها وينشئ منها معنى، مما يعني أننا لا نرى أبدا ما يوجد هناك، ولا نرى أبدا المعلومات، نحن نرى فقط ما كان مفيداً أن نراه في الماضي.
    Biz sadece her bölümün son birkaç sayfasını görüyoruz. TED نحن نرى فقط آخر صفحات من كل فصل.
    Hırsa bürünmüş olanlar sadece ellerinde olanları görebilirler. Open Subtitles نرى فقط ما يمكن أن تعقد في أيديهم.
    Beynimiz, sadece olası olduğuna inandığımız şeyleri... göreceğimiz şekilde çalışır. Open Subtitles حسناً, بالطريقة التي يعمل بها دماغنا... . نحن نرى فقط ما نعتقد بأنه ممكن.
    sadece olaylar nasıl gelişecek görelim, tamam mı? Open Subtitles دعينا نرى فقط كيف ستسير الأمور، حسناً؟
    Öteki kuvvetler kadar güçIü fakat biz bir kısmını gözden kaçırıyoruz, ve yerçekimi diğer boyutlara sızdırıyor, ve yerçekiminin gücünü hesapladığımızda sadece 3 boyuttaki parçasını görüyoruz. Open Subtitles وأنها قوية تماماً مثل باقي القُوى لكننا نفتقد جزء منها الجاذبية تتسرب نحو أبعاد إضافية ولذا حين نقوم بحساب قوة الجاذبية فإننا نرى فقط الجزء الموجود في الأبعاد الثلاثية
    Büyük antropolog Margaret Mead ölmeden önce en büyük korkusunun, bizler bu sıkıcı düzensiz genel dünya bakışına kaydıkça sadece insanın hayalgücünün çok daha dar görüşlü bir düşünce şekline dönüşeceğini görmekle kalmayıp günün birinde uykudan uyandığımızda başka imkanların var olduğunu da unutmamız olduğunu söylemiş. TED "مارجريت ميد"، عالمة الأنثروبيولوجي العظيمة، قالت قبل أن تموت أن أكبر مخاوفها هو أننا اتجهنا نحو هذه النظرة العالمية العامة لن نرى فقط النطاق الكامل للخيال البشري وقد اختزل إلى فكر ضيق ولكننا قد نستيقظ من حلم في يوم ما وقد نسينا أنه يوجد حتى إمكانيات أخرى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد