Herkes burdan göç etmeden ve nesnemizi tamamen kaybetmeden önce kim olduğunu bulsak iyi olacak. | Open Subtitles | من الأفضل أن نعرف من يكون قبل أن يحدث نزوح جماعي ونفقد هذه القطعة الأثرية للأبد. |
Zararımız yok, müvekkillerimizde büyük göç yaşanmadı. | Open Subtitles | لا ضرر أو مخالفة أو نزوح جماعي من العملاء |
Ama olay herkesin sandığı gibi basit değil. Büyük bir sivil göç olacak. | Open Subtitles | لكن لم يسر الأمر كما ظن الجميع هناك نزوح جماعي جارٍ للمدنيين |
Akbabalar her ilkbahar iki milyon şahinle bir araya gelip Güney Amerika'dan toplu halde hicret ediyor. | Open Subtitles | في كل ربيع ينضمون الى النسور السوداء و ما يزيد على مليونين من الصقور في نزوح جماعي من أمريكا الجنوبية |
Her hicret, hicret değildir. | Open Subtitles | هناك نزوح جماعي ، و نزوح جماعي |
Ve zafere giden günlerimizde büyük bir göçe şahitlik ettik: | Open Subtitles | وفي الايام التي تلت نصرنا لقد شهدنا نزوح جماعي |
Ve bu bir kitle göçü değildi. | Open Subtitles | ولم يكن هذا نزوح جماعي |
Bölge ve ülke otoritelerinin sürekli sakin kalma çağrısı yapmasına rağmen, Doğu kıyı şeridi boyunca hızla genişleyen toplu göç, bölge otoyol devriyelerinin kuzeye giden ana yolları tek tek kapatmasına neden oluyor. | Open Subtitles | على الرُغم من أن الدولة وسُلُطات المُقاطعات أجمعوا تقريباً على حثّ السُكان على أن يظلّوا هادئيين إنتشار، يبدو نزوح جماعي تلقائي نحو الساحل الشرقي |
Doğdum ve o günden beri din adına seyahat eden bir seyyah oldum Batı'ya, vaat edilmiş topraklara göç eden yalnız, dışlanmış bir adamım. | Open Subtitles | وبقيت حاج حتى الآن رجل وحيد على... على نزوح |
Güney Carolinas'a göç etmeliyiz bir yer bulup yerleşmeliyiz ve ailemin iki nesildir sahip olduğu toprağın bereketli olduğu yerlere puritan bir adamın tohumlarını ekebileceği ve ailesinin büyüdüğünü seyredeceği bir yere. | Open Subtitles | ... تواصل نزوح لدينا الجنوب إلى كارولينا، ل والأرض التي استقر والمملوكة من قبل عائلتي لجيلين، |
Deir Yassin, olayindan sonra daha büyük bir kitlesel göç basladi. | Open Subtitles | "لكن بعد "دير ياسين بدأ نزوح جماعي هائل |
Diyor ki; "Biz online oyun çevresine ve sanal dünyaya yapılan büyük bir göçe şahit oluyoruz." | TED | ويقول، "نحن نشهد ما لا يمكن تعريفه بأقل من نزوح جماعي إلى العالم الإفتراضي." |
Hükümet, baskenti Bordeaux'a tasiyarak genel bir göçe neden oldu. | Open Subtitles | غادرت الحكومة العاصمة لتستقر في (بردو) لتتسبب في عملية نزوح عام معها |
Ocak ayında Masurenlilerin büyük, korkunç göçü görüldü. | Open Subtitles | شهد شهر يناير نزوح مفزع من الـ (ماسوريين) |