Kımıldama. Muhtemelen iç kanama geçiriyorsun ve farkında bile değilsin. | Open Subtitles | لا تتحركي، قد يكون لديك نزيف داخلي دون أن تشعرين |
İç kanama olmadığından emin olmak için birkaç test yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ أن أقوم ببعض الفحوصات لأتأكد من عدم وجود نزيف داخلي |
Durumu aynı,ama hala biraz iç kanama var, bu yüzden ameliyat için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | إنها مستقرة ، لكن مازال هناك نزيف داخلي . لذلك هم يجهزونها للعميلة |
Kafada ağır sarsıntısı, iç kanaması ve birçok kırığı var. | Open Subtitles | خبطه جامده في الرأس و نزيف داخلي و بعض الكسور |
Bağırsaklarında sindirilmiş kan olması iç kanaması olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | كي يدخل الدم المهضوم للأمعاء يجب أن يحدث نزيف داخلي |
Ok beşinci ve altıncı kaburgalar arasından girmiş, büyük olasılıkla sol karıncığı delmiş, bu da iç kanamaya neden olmuş. | Open Subtitles | دخل السهم في الفضاء وربي بين الأضلاع الخامسة والسادسة، على الأرجح ثقب البطين الأيسر، مما تسبب في نزيف داخلي شديد. |
CT taraması yaptırmalıyız. İç kanaman olabilir. | Open Subtitles | يجب ان نجري لك تصويرا مقطعياً لنحدد وجود نزيف داخلي من عدمه |
Ameliyat şart. - İç kanama var mı bakmam lazım. | Open Subtitles | سأضطر إلى فتحها لأرى إن كان هناك أي نزيف داخلي |
Smiley, iç kanama geçirmediğine emin olmamız gerek. | Open Subtitles | مبتسم، ونحن بحاجة للتأكد من كنت لا يعاني من نزيف داخلي. |
İki uyluk kemiği de paramparçaydı ve iç kanama vardı. | Open Subtitles | كلتا عظامتي الفخذ حطّمت وهناك نزيف داخلي |
Hastanın bir araba kazasının ardından acile getirildiği bir iç kanama geçirirken acilen ameliyata alındığı bana yardım ettiğin ama bütün kahramanca çabalarımıza rağmen hastanın ağır yaraları sebebiyle öldüğü. | Open Subtitles | ادخل الى عملية جراحية بسرعة مع نزيف داخلي شديد لقد شاركتني بالعملية،ونكاية بجهودنا البطولية المريض مات من جراحه |
Julia, saat 14:36'da iç kanama yüzünden... ölmüş. | Open Subtitles | قد توفيت هناك من اثر نزيف داخلي في الساعة 2: 35 مساءا |
Çoklu sıyrıklar, çürükler, sarsıntı, henüz iç kanama. | Open Subtitles | ضربات متعددة ، كدمات . و ارتجاج ، لكن لا يوجد نزيف داخلي |
Naftalin zehirlenmesinin sebep olduğu Aşırı iç kanama ve karaciğer yetmezliğinden öldü. | Open Subtitles | بل ماتت بسبب نزيف داخلي شديد و تلف حاد بالكبد سببهما التسمم بالنفتالين |
35 yaşında, erkek, nefes darlığı... kapsamlı iç kanama. | Open Subtitles | ذكر، في الخامسة والعشرون من عمره، ضيق تنفس نزيف داخلي واسع الإنتشار |
İç kanaması var ve belki yaranın içinde cam kırıkları olabilir. | Open Subtitles | هناك نزيف داخلي و ربما هناك فتات زجاج بقيت في الجرح. |
- Karım nasıl? Kurtulacak ama ciddi bir kafa travması geçirmiş köprücük kemiği kırık ve iç kanaması var. | Open Subtitles | ستتعافى و لكنها أصيبت بارتجاج و هناك نزيف داخلي |
Kan inceltici kullanamazsın. İç kanaması var. | Open Subtitles | لا يمكن استخدام مذيبات الدم عنده نزيف داخلي |
Kurtulacak, ama beyin sarsıntısı, kırık köprücük kemiği ve iç kanaması var. | Open Subtitles | ستتعافى و لكنها أصيبت بارتجاج وهناك نزيف داخلي نزيف داخلي ؟ |
Bir şekilde adamın kan dolaşımına girmişler, yoğun iç kanamaya neden olmuş. | Open Subtitles | لقد دخلوا بطريقة ما لمجرى دم هذا الرجل سببوا نزيف داخلي هائل |
Kırığın olduğu için fazla vaktimiz yok ve iç kanaman da var. | Open Subtitles | . و الأن , ليس لدينا الكثير من الوقت , لأن لديك كسر مضاعف , و نزيف داخلي |
İç kanamadan 3 haftadır hastaneye gelip gidiyor. Kimse sebebini bulamadı. | Open Subtitles | إنه يخرج من المستشفى ثم يعود لأجل نزيف داخلي ولا يعرف أحد سببه |