Bu olağanüstü spot ışığında gerinen ve poz veren erkek ve kadınlar var. | TED | إذن، تجد رجالا و نساءً يتموضعون برشاقة تحت تلك الأضواء المدهشة. |
Ben aptal değilim. Başka kadınlar olduğu biliyordum. | Open Subtitles | لستُ غبيّة، لقد كنتُ أعرف أنّ هناك نساءً أخريات |
Ciddi olamazsın. Senden önce de kadınlarla birlikteydim. | Open Subtitles | لا يمكن لكِ أن تكونين جادة, لقد عرفت نساءً قبلك |
Senden sonra da kadınlarla oldum, hala da oluyorum. | Open Subtitles | و عرفت نساءً عندما كنت معكِ، و سأعرف المزيد مستقبلاً |
Ve müzelerde çoğu zaman, kıyafetlerle, portrelerle ya da fotoğraflarla temsil edilen kadınları görürsünüz... | TED | وفي كثير من الأحيان، ترى في المتاحف نساءً مُمَثّلة من خلال الملابس، أو اللوحات، أو الصور الفوتوغرافية. |
Şu çıplak kadınları ya da tepedeki çiçekleri çizmek için mi geldin? | Open Subtitles | كى ترسم لهم نساءً عارياتٍ أو زهوراً فى أوعية نباتات الزينة |
kadın liderler yaratmak için yapmanız gereken tek bir şey olduğuna inanıyorum: lider olmak için gerekli vasıflara sahip olduklarını onlara gösterin. | TED | أؤمن بشدة أنه من أجل أن تصنع نساءً قائدات تحتاج لفعل شيء واحد فقط أن تخبرهن أن لديهن ما يلزم ليصبحن قائدات |
Büyük sona ulaşamadığı için üzülen kadınlar tanıdım. | Open Subtitles | أعرف نساءً يتضايقن حين لا يمكنهنّ الوصول إلى الرعشة الجنسيّة |
Filikalardaki insanların çoğunluğu asilzade soyundaki kadınlar. Özgeçmişimiz ise şöyle: | Open Subtitles | غالبية الناس الذين صعدوا في قوارب النجاة كانوا نساءً نبيلات الآن، لقد أعطيتُنا قصص لماضينا |
Daha önce de senin gibi kadınlar gördüm bebeğim. | Open Subtitles | رأيت نساءً مثلكِ من قبل، حبيبتي |
Umarım bir gün Mars'a erkek ve kadınlar göndermek için para buluruz. | Open Subtitles | آمل أنه يوما ما , سيوجد لدينا المال لنرسل "رجالاً و نساءً إلى "المريخ |
(Video) BO: kadınlar ücretsiz checkup yaptırabilir ve sadece kadın olduğunuz için daha fazla ücret alınamaz. | TED | (فيديو) ب.أ: يمكن للنساء الحصول على معاينات مجانية ولا يتحملن نفقات أكثر لمجرد كونهن نساءً. |
Hayır, kadınlar da vardı. | Open Subtitles | لا، كان هناك نساءً أيضًا. |
Başka çocuklarla dövüşüyorlar, yaşlı kadınlarla ve adamlarla değil. | Open Subtitles | إنهم يحاربون رجالاً أخرين و ليس نساءً و رجالاً مسنين |
Başka çocuklarla dövüşüyorlar, yaşlı kadınlarla ve adamlarla değil. | Open Subtitles | إنهم يحاربون رجالاً أخرين و ليس نساءً و رجالاً مسنين |
Başka kadınlarla çıkmama rağmen beni azdırıyor. | Open Subtitles | إنها تغضب حينما أُدلل نساءً أخريات، هذا هو الأمر |
İşin doğrusu başka kadınlarla flört ettiğimde bana karşı daha fenalaşıyor. | Open Subtitles | إنها تغضب حينما أُدلل نساءً أخريات، هذا هو الأمر |
Sanırım bilim ve matematik dünyasında kadınları görememizin esas sebebi... | Open Subtitles | أظن أن السبب الحقيقي الذي لا يجعلنا نرى نساءً عديداتٍ بمجال الرياضيات والعلوم |
Getirin herkesi. kadınları, çocukları ve yaşlıları. Herkes bunu görsün. | Open Subtitles | أحضِروهم، نساءً وأطفالاً وشيوخًا، يجب أن يرى الجميع هذا |
kadınları ve çocukları kasabamızın güvenliği için ormana canavarlar tarafından parçalanmaya kızılderililer tarafından kafalarını yüzülmeye Fransızlar tarafından katledilmeye mi göndereyim? | Open Subtitles | أُخرج نساءً وأطفال من أمنٍ مديتنا لكي يُمزقوا في ،الغابة على أيدي وحوش ،ليسلخهم الهنود |
Bu kurallar için fantastik istisnaları uzakta aramanıza gerek yok. Ama bizi kadın yapan ortak bir özelliğimiz var. | TED | ليس عليك البحث بعيدًا لتجد استثناءات رائعة لهذه القواعد، لكننا جميعًا نتشرك في شيء يجعلنا نساءً. |
Son araştırmalar gösteriyor ki dişi ve erkek beyinleri rahimde farklı gelişiyorlar, muhtemelen biz dişilere doğuştan kadın olma hissini vererek. | TED | يُظهر بحث حديث أن أدمغة الإناث والذكور تنمو بطريقة مختلفة داخل الرحم تمنحنا نحن الإناث هذا الشعور الفطري كوننا نساءً. |