Geri dönünce ilk işim gidip kadın kıyafetleri almak oldu. | Open Subtitles | أول شيء قمت به حين عودتي هو شراء ملابس نسائية. |
kadın muhabirlere, editörlere ve kaynaklara tavsiyem, | TED | اقترح مصادر نسائية للصحفيين والمراسلين. |
Yer Bangladeş'in bir köyündeki küçük bir kadın kliniği. | TED | المكان: عيادة نسائية صغيرة في أحدى قرى بنغلاديش |
Sadece, hayatımın geri kalanında beni kız gibi bir şey yapacaksın sandım. | Open Subtitles | ظننت أنك ستجعلينني أفعل أمورا نسائية سخيفة طوال بيقة حياتي |
Fatuma Kenya'daki tacizlerle savaşan bayan grubunun bir parçası. | TED | فطومة هي جزء من شبكة نسائية تحارب الاغتصاب في كينيا. |
Kuzey Brezilya'nın tecno brega kraliçesi Gaby Amarantos'tan Çeçenistan'da bir kadın korosuna. | TED | من تكنو براغا ديفا، غابي أمارانتوس بشمال البرازيل إلى فرقة نسائية في الشيشان. |
Bu firma bir kadın firmasıydı ve Kadınlar için bir firmaydı, ilk sosyal işlerden biriydi. | TED | لكنها كانت أيضا شركة نسائية وللنساء وكانت من أوائل الشركات الاجتماعية. |
84 filmde engelli kadın karakter yoktu. | TED | 84 فيلم لم يُظهِروا ولا شخصية واحدة نسائية تعاني من إعاقة. |
Geçen seneki 100 filmden sadece 32 tanesi kadın başrol veya yardımcı başrole sahipti. | TED | من أصل 100 فيلم من العام الماضي، 32 فقط أظهروا بطولة نسائية أو بطولة مشتركة لتقود الأحداث. |
Ama hatırlayalım, bütün bunları zeki, inatçı, derinlikli, ilginç, karmaşık, kendinden emin, kadın karakterler oynamak için yapmıştım. | TED | أتذكر، أتيت إلى هنا كي أمثل شخصيات نسائية ذكية ومعقدة ومثيرة وصعبة وواثقة، صحيح؟ |
Sürekli tahliyelerle karşı karşıya kaldılar. Buna karşılık olarak ise, Mahila Milan adı verilen bir kadın ağı organize ettiler. | TED | ونتيجةً لتعرضهن لعمليات الطرد المستمر، نظموا شبكة نسائية تُدعى ماهيلا ميلان. |
Nihayet 35 şiline kadın iç çamaşırları. | Open Subtitles | أخيراً ، بائع ملابس نسائية داخلية نظير 35 شلناً |
Ne televizyona çıkmak, ne de kadın dergilerinde yazmak ilgimi çekiyor. | Open Subtitles | حسنا ، أنا لا أمتلك تطلعات للظهور فى التليفزيون أو الكتابة فى مجلات نسائية |
"Eğer biraz daha kadın öğütlerinden kaçınabilirsek, buradan çıkabiliriz." | Open Subtitles | ,اذا تفادينا اى نصيحة نسائية اخرى يمكن ان نخرج من هنا |
Sakin ol! Burada kadın hakları işlemez, emirleri ben veririm! | Open Subtitles | الأمور ليست نسائية هنا أنا الذي أعطي الأوامر |
kız kavgası! kız kavgası! kız kavgasına bayılırım! | Open Subtitles | معركة نسائية , معركة نسائية أنا أحب المعارك النسائية |
O kız bisikleti. Bütün çocuklar beni makaraya alacak. | Open Subtitles | انها دراجة نسائية كل الأولاد سيسخرون مني |
Bu bayan için Sıkı tutar, kimse farketmez | Open Subtitles | ــ إنها سترة نسائية ــ أغلقها ولن يلاحظ أحد |
Modayla ilgilenen bir feminist olamazsınız. | TED | لا يمكنك أن تكوني نسائية ومهتمة أيضا بالموضة. |
Ve 30 larındaki bekar, bağımsız bir kadının bırakın söylemeyi düşünmemesi gereken cümleyi söylemişti. | Open Subtitles | هناك كان. من المفترض أبدا للتفكير عبارة واحدة، نسائية مستقلة في الثلاثينات. |
Anneni hastaneye götüreceğim. Kadınsal şikayetleri var. | Open Subtitles | سوف اخذ والدتك الى الستشفى انها تعانى من مشاكل نسائية |
20 yıllık jinekolog olmama rağmen değişiklikleri ben de yaşıyorum. | Open Subtitles | بالإضافة لكوني طبيبة نسائية .. منذ 20 سنة فأنا أمرّ بهذا التغيير |
Hiç jinekoloji ameliyatı yapmadım. | Open Subtitles | ولكني لم أُجرِ عملية نسائية من قبل |
kızsal şeyler yaparız. Makyajlı pijama partisi gibi. | Open Subtitles | سنقوم بأمور نسائية كحفلة البيجاما مع تنكرات |
İyi bir jinekoloğun elindeyken bu oran daha da düşüyor ve iyi bir jinekoloğumuz var. | Open Subtitles | وحتى أنه أقل بوجود طبيبة نسائية ماهرة ولدينا طبيبة ماهرة |