Hey, kötümser çocuk! Topladığımız parayla, burada daha uzun süre kalabiliriz. | Open Subtitles | بمشاركة أموالنا معاً نستطيع أن نبقى طويلاً |
Fakat sadece ilerlemeye devam ederek hayatta kalabiliriz bu yüzden cesur, yeni bir adım öneriyorum. | Open Subtitles | لكننا نستطيع أن نبقى مفعمين بالحيويّة فقط عبر شق طريقنا للخارج لذا أعرض خطوة جديدة جريئة |
Sanırım, birazcık daha kalabiliriz. | Open Subtitles | حسنا , أنا أعتقد نستطيع أن نبقى قليلا |
Öyle ama fazla kalamayacağımızı söylememiz gerek. | Open Subtitles | إنه كذلك، لكن عليّ أن أوضح بأننا لا نستطيع أن نبقى مطولاً |
Dost olarak kalamayacağımızı düşünme. Başka biriyle... | Open Subtitles | لا أريدك أن تظن أننا لا نستطيع أن نبقى أعز صديقين لأنك... |
Eğer yalnız kalmak seni korkutuyorsa tabii ki istediğin kadar yanında kalabiliriz. | Open Subtitles | نحن نتفهم الأمر , اذا كنت تخافين من البقاء وحدكِ ...نستطيع أن نبقى معك بقدر ما |
İstersen, evde kalabiliriz. | Open Subtitles | في الحقيقة, نستطيع أن نبقى في المنزل |
İstediğin kadar burada kalabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نبقى هنا بالخارج قدر ما تشاء. |
Bir yerde birlikte kalabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نبقى في مكان واحد سويّةً |