Sayın Yargıç, biz bir arada yaşayamayız. | Open Subtitles | سيادتك لا نستطيع العيش معاً لسنا متوافقين |
Onunla yaşayamayız. Bir insanla yaşayamayız! | Open Subtitles | لا نستطيع العيش معها لا نستطيع العيش مع بشرية |
Evet, şey, galiba haklısın Laurette. Bu anı sonsuza dek yaşayamayız. | Open Subtitles | نعم ,هذا صحيح يا "لوريت" نحن لا نستطيع العيش في الحاضر إلى الأبد |
Ama ayrıca toplum olarak gerçekten barış içinde de yaşayabiliriz ve aslında savaşa benzer bir çok eğlenceli şey keşfettik. | TED | ولكن نستطيع العيش معاً بسلام، ولقد اخترعنا كل أنواع الطرق المسلية من مثلاً، لعب الحرب. |
Belki kütüphanesiz yaşayabiliriz, senin, benim gibi insanlar. | Open Subtitles | ربما نستطيع العيش بدون مكتبات، أنا وأنت ربما |
Yalnız yaşayamadığımızı ve dünyanın dışında olmadığımızı, o zaman fark ettim. | Open Subtitles | فقط عندما بدأت بإدراك أننا لا نستطيع العيش لوحدنا بعيد عن العالم |
Barış içinde yaşayabileceğimiz bir yerin hayalini kurardım. | Open Subtitles | لقد اعتدت أن أحلم بمكان نستطيع العيش فيه بسلام |
Şuna bak! Artık burada yaşayamayız! | Open Subtitles | أنظر لهذا لا نستطيع العيش هنا بعد الآن |
Öyle bir çöplükte de yaşayamayız. | Open Subtitles | حسنا , لا نستطيع العيش في قذارة كهذه |
Korku içinde yaşayamayız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع العيش في الخوف. |
Korku içinde yaşayamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع العيش فى خوف دائم |
Bu şekilde yaşayamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع العيش هكذا |
- Biz ayrı yaşayamayız. | Open Subtitles | - نحن لا نستطيع العيش بدون بعضنا البعض |
Bu şekilde yaşayamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع العيش هكذا. |
Hristiyanlar ve müslümanlar arasında barış var. Beraberce yaşayabiliriz. Selahaddin ve Kralımızla birlikte yaşamayı deneyebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع العيش كلنا سوية بين صلاح الدين والملك |
Beraberce yaşayabiliriz. Selahaddin ve Kralımızla birlikte yaşamayı deneyebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع العيش كلنا سوية بين صلاح الدين والملك |
Önce kendimizi yok etmediğimizi varsayarsak güneş sisteminin sonuna kadar yaşayabiliriz. | Open Subtitles | على فرض أننا لم ندمر أنفسنا قبل هذا الوقت نحن نستطيع العيش بعد أن تنتهى الطاقة الشمسية |
Yalnız yaşayamadığımızı ve dünyanın dışında olmadığımızı, o zaman fark ettim. | Open Subtitles | فقط عندما بدأت بإدراك أننا لا نستطيع العيش لوحدنا بعيداً عن العالم |
- Bu birlikte yaşayabileceğimiz bir şey değil. | Open Subtitles | لا أرى حل نستطيع العيش به |