Bu şekilde silahı tespit edebiliriz. Tabii senin için bir sakıncası yoksa. | Open Subtitles | لنرى إذا كنا نستطيع تحديد السلاح إذا كان هذا يناسبك |
Belki kağıdın rengini yeşile dönüştürenin de yanık olup olmadığını tespit edebiliriz. Pekala, güzel. | Open Subtitles | أيضاً ربما نستطيع تحديد لو أن الحرق أنتج تغير اللون على الورق مما حوله للأخضر |
Er ya da geç görecekler. Ama şu anda onları oyalamak için size ihtiyacımız var, böylece kızınızın yerini tespit edebiliriz. | Open Subtitles | في نهاية المطاف، لكن الآن نحتاج منك أن تماطلهم بما يكفي حتى نستطيع تحديد مكان ابنتك |
İçeri nasıl girdiklerini ve çıktıklarını tespit edemedik. | Open Subtitles | ولا نستطيع تحديد كيف دخلوا المبنى وكيف خرجوا |
Yerini tespit edemedik. | Open Subtitles | لم نستطيع تحديد موقعها |
Eğer sinyal alsak bile o kadar hızlı hareket ediyorlar ki yerlerini belirleyemeyiz bile. | Open Subtitles | و اذا وجدنا اشارة على الشاشة يتحركون بسرعة فلا نستطيع تحديد مكانهم |
Telefon hâlâ ambulanstaysa... - ...sinyalinden yerini tespit edebiliriz. | Open Subtitles | إن بقي الجوال في سيارة الاسعاف نستطيع تحديد مثلث موقع الإشارة |
Belki adamın kimliğini tespit edebiliriz. | Open Subtitles | ربّما نستطيع تحديد هويّة هذا الرجل. قالت أنّها رأَتْه في حافلة. |
Efendim, burada bir ceset var ama henüz kimliğini belirleyemeyiz. | Open Subtitles | هناك جثة هنا يا سيدتي لكننا لا نستطيع تحديد هوية صاحبها بعد |