Ve bu resim, tipik yetişkin insan dediğimiz bir grupta ortalama etkinleştirmeyi gösteriyor. | TED | وتظهر هذه الصورة متوسط النشاط في مجموعة ما نسمّيه نماذج بالغين بشريّين . |
Atmosfer, deyim yerindeyse patlar gök gürültüsü dediğimiz sesi duyarız. | Open Subtitles | يتفجّر الغلاف الجوي بمعنى الكلمة الصوت الذي نسمّيه بالرّعد |
Kuantum Mekanikleri dediğimiz doğa yasalarına göre davranırlar. | Open Subtitles | تتحرك وفقاً للقانون الطبيعي الذي نسمّيه : ميكانيكا الكمّ |
Senin hak ettiğine kurallara uygun kur yapma diyebiliriz. | Open Subtitles | إنّكِ تستحقّين... حسناً... ما يُمكن أنْ نسمّيه تودُّد لائقٌ. |
Buna uygun bir flört diyebiliriz. | Open Subtitles | ما يُمكن أنْ نسمّيه تودّد مناسب. |
Bu elastiklik kalitesine de yüzey gerginliği diyoruz. | TED | وخاصية المرونة هذه هي ما نسمّيه التوتر السطحي. |
Öyleyse nasıl oldu da yaşam dediğimiz bu olağanüstü karmaşa çöken bir gaz ve toz bulutundan başka bir şey değilken gezegen üzerinde kendine yer bulabildi? | Open Subtitles | اذا، فإن السؤال هو، كيف أنّ هذا التّعقيد الرّائع الّذي نسمّيه حياة تمكنت من أن تجمّع نفسها على سطح الكوكب |
Evet, işte burada bu işte ses stüdyosu dediğimiz yer var. | Open Subtitles | ،إذا، هنا ما نسمّيه نحن في العمل بطبقات الصوت |
Büyük bölümü, karanlık madde dediğimiz son derece gizemli bir şeyden oluşmuştur. | TED | معظمها متكوّن من شيء في غاية الغموض نسمّيه "المادة المظلمة". |
Adına Janus dediğimiz proteinin moleküler yapısını açıkladığına inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنها تصِفُ " التركيب الجُزئيّ لبروتين نسمّيه "جينوس |
EM: Biz aslında aynı iyi ilerlemeyi Çekirge Test Projesi dediğimiz bir çalışmada yakınlarda yaptık, uçuşun son derece zor olan dikey iniş kısmını deniyoruz. | TED | أ م: نحن نحقق بالواقع تقدماً جيداً مؤخراً في شيءٍ نسمّيه "مشروع اختبار الجندب"، حيث نختبر كيفية الهبوط العمودي للمراكب الفضائية، وهي المرحلة الأخيرة من العملية، لكنها تتطلب دقة بالغة. |
O kesin alıcı dediğimiz tiplerden. | Open Subtitles | هذا ما نسمّيه مشتري مندفع |
Etienne, Jack'in şu anda sahneye getirmekte olduğu şey bizim sihir dünyasında ışınlanma kaskı dediğimiz şey. | Open Subtitles | (إيتين)، ما يُحضره (جاك) للمنصة الآن نسمّيه في عالم السّحر بالخوذة الآنيّة |
Etienne, Jack'in şu anda sahneye getirmekte olduğu şey bizim sihir dünyasında ışınlanma kaskı dediğimiz şey. | Open Subtitles | (إيتين)، ما يُحضره (جاك) للمنصة الآن نسمّيه في عالم السّحر بالخوذة الآنيّة |
Ve şöyle diyebiliriz Salem'de bir hayli bastırılmış talep var. | Open Subtitles | وقد كان هناك، مايمكنناأن نسمّيه.. رغبات مكبوتة في "سالم" |
"Malafat-shop" diyebiliriz. | Open Subtitles | نسمّيه (قضيب-شوب). |
Dikkat dağıtma diye buna diyoruz. | Open Subtitles | بكل تلك الكتب الدراسة لطارد أرواح شريرة ؟ ذلك ما نسمّيه بـ الهجوم المضلل |