| Pekala, sizler için bira kendim için de "Deniz esintisi" kokteyli aldım. | Open Subtitles | حسناً , بيرة لأجلكم يا رفاق و انا قررت تجربة مشروب نسيم البحر |
| - Tamam. Ne içiyorsun? Alkolsüz Deniz esintisi kokteyli. | Open Subtitles | ماذا تشرب ؟ انة مشروب نسيم البحر الاولى |
| Fıstıksız iyi seçim, Deniz esintisi. | Open Subtitles | لا جوز صحيح يا نسيم البحر |
| Ben Deniz meltemi içiyorum, umarım ısmarlayabilirsin. | Open Subtitles | سوف أطلب شراب نسيم البحر وأرجو أن تكون قادرا على الدفع |
| Ona bir baksanıza. Saçlarında meltem esiyor. | Open Subtitles | انظري إليه، نسيم البحر رطّب شعره. |
| Bel'in Sea Breeze işleriyle falan yapacak çok işi var. | Open Subtitles | الان بيل هنا لديه الكثير على صحنه, ما مع كتاب نسيم البحر والجميع. |
| Deniz mavisi olsun lütfen. | Open Subtitles | ارجوك قولي نسيم البحر |
| Deniz esintisi göğüs kıllarımdan akar gider. | Open Subtitles | نسيم البحر يتدفق في شعر صدري. |
| Ya parmaklarına terleme önleyici deodorant sürmüştü ya da adamın derisi Deniz esintisi kokulu kimyasallar salgılıyordu. | Open Subtitles | إما أنه كان لديه آثار من مزيل عرق رول على أصابعه، أو أن جلد الرجل يفرز بشكل طبيعي وكيميائي لا ريب فيه "رائحه "نسيم البحر |
| Deniz esintisi? | Open Subtitles | نسيم البحر ؟ |
| Bence sen çok fazla Deniz meltemi içtin. | Open Subtitles | أعتقد أنك قد شربت الكثير من شراب نسيم البحر هذا |
| - Deniz meltemi esintisi var. - Bırakın bu işleri! | Open Subtitles | تفوح منه رائحة مثل نسيم البحر - نعم إنه يصدر رائحة - |
| - Deniz meltemi. - Teşekkürler. | Open Subtitles | نسيم البحر أوه ، شكرا |
| meltem her zaman zihnimi açmıştır. | Open Subtitles | "لطالما جلب لي نسيم البحر الصفاء" |
| Seni Tahiti'ye yollayacak Sea Breeze kokteyli hazırlardı. | Open Subtitles | لقد قام بعمل نسيم البحر الذي أخذك إلى (تاهيتى) |
| Deniz mavisi. | Open Subtitles | نسيم البحر |