Bir dahaki ay maaş aldığımda alırız. | Open Subtitles | سوف نشتريه بعد أن أقبض راتبى الشهر القادم |
Biz de bu makineden çıkan tazesini alırız. | Open Subtitles | ^ لذا نشتريه طازجاً ^ ^ إنه يخرج من هذه الآلة ^ |
Bir şeyi istediğimiz için alıyoruz. | TED | نريد شيئا لذلك نشتريه |
Aynen donanım söz konusu olunca hangi telefonu aldığımızı o kadar umursamadığımız gibi -- işletim sistemi için alıyoruz -- bir sinir bilimci olarak, hep bir bakıma zihin için iOS yaratmayı hayal etmiştim. | TED | و كما لا نهتم بأي هاثف نشتري في ما يخص العتاديات -- نشتريه بسبب نظام النتشغيل -- بصفتي عالم أعصاب، لطالما حلمت بعمل نظام تشغيل ذهني |
Neden müzayededen önce satın almadık? | Open Subtitles | هذا سخيف، لِماذا لا نشتريه فحسب قبل وصوله إلى المزاد؟ |
Bakın, köpek safkan olabilir ama... onu satın almadık, sokakta bulduk. | Open Subtitles | انظر هذا الكلب ربما يكون جيد ولكننا لم نشتريه نحن وجدناه في الشارع |
Bloomingdales'dan almıyoruz. Ben alırım. | Open Subtitles | حسناً ولكن لن نشتريه من بلومنغديل. |
- Ev aldığımızda bankalarla zor duruma düşmeyi bertaraf etmek için nakit parayla alırız. | Open Subtitles | نشتريه مباشرةً بالمال بتجنب الحاجة للوصول لخلاف مع البنك |
Oraya vardığımızda gerekeni satın alırız. | Open Subtitles | أياً كان ماسنحتاجه سوف نشتريه عندما نصل إلى هناك |
- Bu aspirin. Hepimiz alırız. - Senden ne haber, Frank? | Open Subtitles | انه اسبرين كلنا نشتريه - ماذا عنك (فرانك ) ؟ |
Ne, hayır, onu satın alıyoruz | Open Subtitles | لا نحن سوف نشتريه |
alıyoruz. | Open Subtitles | حسناً , سوف نشتريه |
Ne alıyoruz? | Open Subtitles | ما الذي نشتريه ؟ |
Tanrım, bunu sorun etme. Onu satın almadık. | Open Subtitles | لا تقلق ، لم نشتريه |
Dostluk yok, aşk yok Romantizm yok Biz acıları satıyoruz almıyoruz | Open Subtitles | نحن نبيع الالم و لا نشتريه |
Bunu almıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نشتريه |