Benjamin Franklin ona her yemeğin patatesli olduğu bir ziyafet hazırlamasını tavsiye etti. | TED | نصحه بنجامين فرانكلين بإقامة مأدبة، حيث احتوى كل طبقٍ فيها على البطاطا. |
Terapisti bunu ona savunma mekanizması olarak verdi. | Open Subtitles | وهي طريقة نصحه بها طبيبه المعالج كآلية مُساعدة. |
Yöneticisi sözde verimlilik mühendisi tuttu ve bu muhendis ona çektiği film stoğundan daha fazlasını kullanarak para biriktirmesini tavsiye etti. | TED | وظّف مدير أعماله شخصًا يطلق عليه لقب مهندس كفاءة. والذي نصحه بتوفير المال من خلال استعمال المزيد من أشرطة الأفلام التي صوّرها، فلا يحتاج إلى إعادة اللقطات كثيرًا. |
Artık birkaçımız ona durumu nasıl idare edeceğine dair tavsiyelerde bulunuyorduk. | Open Subtitles | حينها نصحه بعضنا بطريقة لتدبر المسألة |
Ama eğer üzgünse, o zaman John'un ona Harriet'le evlenmemesini söylediğini anlarım. | Open Subtitles | ولكن إن بدا حزيناً، سأعلم أن (جون) قد نصحه بعدم الزواج من (هارييت). |
ona buraya gelmesini söyleyen Paul idi, biliyorum! | Open Subtitles | (بول) هو من نصحه بالمجيئ إلى هنا، أعرف ذلك |
Bana sormadan senaryoyu ona okutmayı biliyordun. | Open Subtitles | لكنك عرفت نصحه دون استشارتي |
ona bunu yapmasını öneremeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع نصحه بفعل هذا |
Bu yüzden de Doktor Corvis ona yeni bir terapist bulmasını önermiş. | Open Subtitles | (لدرجة أنّ الدكتور (كورفس . نصحه أن يرى طبيباً نفسيّاً آخر |
- Buraya gelmek için ona danıştın mı? | Open Subtitles | - هل انتي من نصحه بالقدوم الى هنا ؟ |
- ...ona kötülük ediyor olabiliriz. | Open Subtitles | -بعدم نصحه بأخذ الإدعاء |