Hayatımızın yarısını böyle yaşadık. | Open Subtitles | لقد حققنا هذا و بقينا نصف حياتنا مع بعضنا البعض |
Sanırım Hayatımızın yarısını annemi beklerek geçirdik. | Open Subtitles | أظن أننا نقضي نصف حياتنا في إنتظار أمي إنها تبقي الجميع ينتظرون |
Hayatımızın yarısını burada geçiriyoruz Jane. | Open Subtitles | قضينا نصف حياتنا هنا , جين انا؟ |
Eveti tabii. 1981 yılında ömrümüzün yarısı... tartışmayla, kavgayla, birbirimize vurmak ve dövüşmekle geçiyordu. | Open Subtitles | أجل، نعم، بحلول عام ١٩٨١ .. كانت نصف حياتنا عبارة عن اختلافات، وشجارات ، ودفع، وضرب |
Hayatımızın yarısı ondan kaçarak geçti. | Open Subtitles | وهناك شخصاً آخر لا نعرفه لقدسئمت من الهرب في نصف حياتنا. |
Hayatımızın yarısını yollarda geçirdik. | Open Subtitles | قضينا نصف حياتنا على الطريق بالفعل |
Onu izlememiz Hayatımızın yarısını alacaktır. | Open Subtitles | سيأخذ نصف حياتنا لمشاهدة ذلك |
Şimdi, burada uzun bir süre kalmayacağız nasıl olsa, ama Hayatımızın yarısını düşünceler içinde kaybolmuş bir şekilde ve muhtemelen oldukça mutsuz geçirmek, bilmiyorum, bu sadece biraz trajik görünüyor, aslında, özellikle de bununla ilgili bir şey yapabilecekken, pozitif, gerçekçi, ulaşılabilir, bilimsel olarak kanıtlanmış bir teknik varken, ve bu teknik sayesinde daha sağlıklı, farkında ve daha az dalgın bir zihne sahip olabiliriz. | TED | في الحقيقة نحن لا نعيش لفترة طويلة و أن ننفق ما يقارب من نصف حياتنا في التفكر ويحتمل أن نكون تعساء جراء ذلك لا أعلم ، ولكن يبدو لي الأمر كمأساة ، حقاً هو كذلك ، خاصة عندما يكون هناك ما يمكن أن نفعله حيال ذلك، عندما يكون هناك تقنية إيجابية، عملية، قابلة للتطبيق ، و مثبتة علمياً يمكن استخدامها تسمح لعقولنا بأن تغدو أكثر صحية و أكثر وعياً و أقل تشتتاً |
Nerdeyse ömrümüzün yarısı. | Open Subtitles | هذا تقريباً نصف حياتنا. |
Hayatımızın yarısı şu Mumbai trafiğinde geçiyor. | Open Subtitles | نقضى نصف حياتنا منتظرين فى ازدحام مومباى المرورى |