Ta ki cinayet mahallinde kıza ait olmayan bir gözlük bulunana kadar. | Open Subtitles | نعم. حتى وجدوا زوج من نظارة الفتاة في مسرح الجريمة لا يُطابق. |
Saçlarınız daha açık renkti. Ufak, yuvarlak çerçeveli gözlük takıyordunuz. | Open Subtitles | شعرك كان أفتح و كنتِ ترتدين نظارة ذات عدسة دائرية |
Şimdiyse durmuş bana avcı gözlüğü giyen bir adamı bulamadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أتخبرني أنك لا تستطيع العثور على قاتل ماجور واحد يرتدي نظارة تصيد؟ |
Güneş gözlüğü takabilmek için lens takmak zorunda kaldım. | TED | حصلت على نظارة شمسية حيثُ كان يتوجب علي ارتداء عدسات لاصقة حتى أستطيع ارتدءها. |
Onu diri diri yer. Geriye sadece gözlükleri kalır. | Open Subtitles | سوف تاخذ حياته لن يتبقى شئ سوا التى ترتدى نظارة |
Sakallı ve gözlüklü doktor en azından 26 hastasını öldürdü ve bu onu en seri katillerden biri listesine yazdırdı. | Open Subtitles | طبيب ملتحٍ ويرتدي نظارة طبية قتل على الأقل ستة وعشرون مريضاً مما جعله واحداً من أكثر القتلة غريزة في العالم |
gözlükler yüzünden olmasın? | Open Subtitles | ربما أنها نظارتك أنت لم تذهب أبداً لشراء نظارة جديدة |
Eğer gözlük ya da lens takıyorsanız, elinizi kaldırabilir misiniz ? veya laserli ışın ameliyatı geçirdiyseniz ? | TED | هل يمكنك رفع يدك اذا كنت ترتدي نظارة نظر أو عدسات لاصقة، أو اذا كنت خضعت لعملية تصحيح نظر بالليزر؟ |
Orada olduğunuzu biliyorum, öünkü sizi duyuyorum. Ama sizi göremiyorum, çünkü normalde gözlük kullanırım. | TED | أعلم أنكم هنا لأني أسمعكم, لكنني لا أستطيع رؤيتكم لأني عادة أرتدي نظارة. |
Bunlar gözlük değil, içi boş çerçeveler, sadece çerçeve, bakın. | TED | هذه ليست نظارة, إنها إطار خالى من العدسات, فقط اطار خالي من العدسات. |
Son birkaç ayda 10 milyon adet satan "küçük gözlük sapları bunlar". | Open Subtitles | النظارات ذات الماسك الصغير الأكثر مبيعاً وتم بيع أكثر من 10 مليون نظارة في شهور قليلة |
Orayı işleten çift camlı gözlük takan biriydi. | Open Subtitles | والرجل الذي كان يديرها كان مغفلاً يضع نظارة |
Ben de yeni bir gözlük almayı düşünüyordum. Ama bunsuz hiç göremiyorum. | Open Subtitles | بالواقع كنت سأشتري نظارة جديدة، ولكني لا أرى بدون هذه. |
Ama arabadaki, mavi saçlı ve gözlüğü deniz kabuklarıyla örülmüş kadıncağız bana sordu: Bu kim? | Open Subtitles | ولكن السيدة التي شعرها أزرق والتي كانت تلبس نظارة شمسية سألت من تكونا |
Buradaki güneş gözlüğü takıyordu ve keçi gibi kokuyordu. | Open Subtitles | هذا الشخص كان يرتدى نظارة شمسية وتفوح منه رائحة الماعز |
Güneş gözlüğü takıyorsun... seni yakalayamaz. | Open Subtitles | يجب أن ترتدي نظارة سوداء حتىلايعرفأنك تنظرإليها. |
çocuklar, gözlükleri ve atkuyruğu var. | Open Subtitles | يا رفاق إنها ترتدى نظارة وتصفف شعرها كذيل حصان |
Ne bileyim, sakall ve gözlüklü olacagnz ummustum. | Open Subtitles | كنت امل ان تكون ملتحي وترتدي نظارة بعدسة واحدة. |
Piknikten bile hoşlanmam. Güzel gözlükler. | Open Subtitles | أنا حتى لا أحب النزهات الخلوية نظارة جميلة |
Bitirmeme izin ver. gözlüklerini çıkarır mısın? | Open Subtitles | أجعليني فقط أنتهي ممكن تخلع نظارة الشمس ؟ |
Okuma gözlüğünü arıyorum, çünkü buralarda göremedim. | Open Subtitles | وكنت أبحث عن نظارة القراءة لأني لم ألحظها |
Zayıf ve ümitsizsin. Ayrıca gözlüğe ihtiyacın var. | Open Subtitles | انت ضعيفة ، مثيرة للشفقة وتحتاجين نظارة |
Şimdi bu gözlüğün kız ayarlamanıza yardım edeceğini ispatlayacağım. | Open Subtitles | سأثبت لكم الآن أن نظارة التجسس تأتي لكم بالفتيات. |
İlk resimde görülen telefondaki yazının birinin gözlüğüne yansıması | TED | ما تروه هنا في رقم واحد هو انعكاس في نظارة أحدهم للهاتف الذكي الذي يكتبون عليه. |
Squash gözlüklerim gibi. | Open Subtitles | نظارة السكواش الواقية |
Bende martini gözlüklerimi çıkarıp para gözlüklerimi taktım. | Open Subtitles | لذا نزعت نظارة المارتيني و وضعت نظارة المال |
Radnor 6400 kaynak gözlüklerinden almalıyım" | Open Subtitles | وقلت بأنه يجب علي شراء نظارة لحام جديدو |
Otomatik tabanca, dürbün, halat ve kurşun ağırlık. | Open Subtitles | مسدس اوتوماتيك و نظارة ميدان و كرة خيط وثقل رصاصي |
Beni kalem açarken, kitap okurken, yazarken, gözlüğüm yamulmuş halde kitap yığını üstünde sızmışken gösteren bir montaj. | Open Subtitles | المونتاج، أنا أشحذ أقلامي الرصاص ، عندما أقرأ وأكتب أستغرق في النوم علي كومة من الكتب, نظارتي تنكسر . لأنني في المنتاج أمتلك نظارة |