Söylesene. Hey, temiz olduğunu bilmedikçe, umumî tuvaletleri kullanamaz o. | Open Subtitles | كل ما في الامر انه لا يستطيع ان يستخدم دورات المياة مالم يتأكد من نظافتها |
temiz olduğundan emin olmazsa tuvalete girmez. | Open Subtitles | كل ما في الامر انه لا يستطيع ان يستخدم دورات المياة مالم يتأكد من نظافتها |
Eğer bir yiyecek kamyonu işletmek istersen, onu temiz tutmalısın, değil mi? | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في تشغيل الشاحنات الغذائية، كنت ستحافظ على نظافتها, أليس كذلك؟ |
temiz tutuyorlar. | Open Subtitles | â ™ ھ ما هو هذا أشعر ؟ هم الحفاظ على نظافتها بذلك. |
Su konusu gibi, hakkında konuşmak yerine, Kopenhag'dan Şangay'a bir milyon litre liman suyu yollayacağız. Yani cesareti olan Çinliler gerçekten suya dalıp ne kadar temiz olduğunu hissedebilirler. | TED | كما في الحالة مع موضوع المياه، بدلاً عن التحدث عنها سنقوم بالابحار ب مليون ليتر من مياه المرفأ من كوبنهاغن الى شانغهاي حيث سيتمكن الصينيون الذين لديهم الشجاعة من الغطس داخلها والاحساس بمدى نظافتها |
Çok temiz, çok korumacı bir ortamda büyüdüğü için bu hastalığı var. | Open Subtitles | أصيب به لأنّه ترعرع وسط بيئة" "مبالغ في نظافتها وحمايتها |
Onu her daim temiz tutmalıyız. | Open Subtitles | لذلك يجب علينا المحافظة على نظافتها |
temiz tutmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | فقط احافظ على نظافتها |
Trotter normalde her şeyi temiz tutar. | Open Subtitles | تروتر عادة تحافظ على نظافتها |
- Burayı temiz tutmaya çalışırım. | Open Subtitles | - سأحاول للحفاظ على نظافتها. |
- Ve temiz tutacaksın | Open Subtitles | -حافظ على نظافتها . |
- Kıçım temiz! | Open Subtitles | -زعم نظافتها محض هراء . |
- Kıçım temiz! | Open Subtitles | -زعم نظافتها محض هراء . |