Evet ya da temiz suçlulara. bakış açına göre değişir. | Open Subtitles | أجل، أو لصالح جريمة نظيفة تعتمد على نظرتك في الأمر |
Her şey bakış açına bağlı. | Open Subtitles | ، إنها مجرد مسألة كيفية نظرتك إلى ذلك هذا كل ما في الأمر |
Ona nasıl baktığını gördüm ama senin asıl değerini asla anlayamayacak. | Open Subtitles | أنا رأيت نظرتك إليها لكنها لن تثمنك للرجل الذي أنت عليه |
Ama bazen, bakarsın ve bakışın bunu değiştirir. | Open Subtitles | ولكن أحياناً تنظر إلى أمر ما، فتغيّر نظرتك الأمر. |
Buradan kaçtın, biraz özgürlük senin dünyaya bakışını değiştirdi. | Open Subtitles | عندما تذهب بعيداً عن ذلك المكان, تذوق طعم الحرية يغير فيك نظرتك للعالم |
Bak Steven, senin boyuna bira içen benim de şişko olduğum geleceğimize dair görüşün varya öyle bir şey olmayacak, çünkü ben şişko olmayacağım. | Open Subtitles | حسنا (سيفن) حول نظرتك لمستقبلنا كونك فيه تشرب الشراب وأنا سمينة هذا لن يحدث ، لأني لن أصبح سمينة |
Bana biraz ilgi göstermek hoş bir değişiklik olabilir. Onun yerine bana acıyla bakıyorsun. | Open Subtitles | سيكون من اللطف لو أظهرت لي بعض المودة كنوع من التغيير بدلاً من نظرتك لي بمرارة |
Bakışların, benimle dans etmek istediğini söylüyor. | Open Subtitles | ـ نظرتك ، تقول أني أريد الرقص معك |
Kendi sabit bilimsel bakış açından, tüm olasılıkları tamamen reddediyorsun. | Open Subtitles | انتي دائما تغلقين ابواب امكانية بأن هناك تفاسير أخرى. باستثناء نظرتك العلميه المتشدده للعالم. |
Tüm yardımlarına karşılık ben de sana yardım etmeye çalışıyorum tek aldığımsa şu kızgın bakış. | Open Subtitles | بعد كل مساعدتك ، كنت أحاول ان احميك لكن كل الذي حصلته كانت نظرتك الغاضبة |
Hayatının aşkını başka bir kadının orgazmına suratını dayamış gördüğünde bakış açın değişiyor. | Open Subtitles | ممتليء بإفرازات إمرأة أخرى نظرتك تتغير إنها تتغير |
Yolda yeni kıza nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد لاحظت طريقة نظرتك الى الفتاه الجديدة |
- Çok gülünç bir durum. - Ona nasıl baktığını görüyorum. | Open Subtitles | انا ارى نظرتك إليها - فقط لانك ابنها المدلل - |
Roma'da koskoca bir yıl boyunca o köleye baktığın gibi kimseye baktığını görmemiştim. | Open Subtitles | عام بأكمله في روما ولم أراكِ تنظرين لأي رجل مثل نظرتك لهذا العبد ... |
Ve dünyaya olan kötü bakışın nörolojik bir unsuru belli ki kardiyolojik bir unsura- | Open Subtitles | و نظرتك المعكوسة للعالم تجعلك تفرضين مكونا عصبيا على قضية قلبية كما هو واضح |
Yüzünde doğal bakışını korumaya çalışıyorsun ama gözün kaydığında boynuma bakıyorsun bacaklarıma ya da göğüslerime ve bunun nasıl olacağını merak ediyorsun. | Open Subtitles | تحافظ على نظرتك المحايدة جيداً ولكنني ألتقط حين تفلت منك السيطرة فأجدك تنظر إلى رقبتي |
Bu senin dünya görüşün. | Open Subtitles | هذه هي نظرتك إلى الحياة |
Bakışların, benimle dans etmek istediğini söylüyor. | Open Subtitles | ـ نظرتك ، تقول أني أريد الرقص معكَ |
Sadece dünya görüşünü merak ediyorum. | Open Subtitles | إنني أشعر بالفضول فقط حول نظرتك للعالم فحسب. |
Veya bizim peşimizde olan adam O. Nasıl baktığına göre değişir. | Open Subtitles | أو.. هو الذي سيعى خلفنا إعتماد إلى نظرتك لهذا |
Şu anda bana bakışından beşinci günahı da işlediğini anlıyorum: | Open Subtitles | من نظرتك إليَّ الآن أقول أنكِ أصبت رقم خمسة |
Lana, izlediğin yoldan ve... bana bakışlarından seni kaybettiğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | ...لانا، الحالة التي كنت فيها يمكنني القول من خلال طريقة نظرتك بأني أفقدك |
Yüzündeki o aptal ifadeyi silip bana cevap verecek misin? | Open Subtitles | هلا تتوقفين عن نظرتك الغبية تلك و تُجيبينى ؟ |
Senin o yan yan bakışlarını gördüm. | Open Subtitles | لاحظت نظرتك الغريبة هذه |