Anladım ki, fotoğraf haberciliği, kendine özgü bakış açısıyla haberleri duyurma yeteneğine sahip. | TED | وفهمت أن التصوير الوثائقي لديه القدرة على ترجمة الأحداث من وجهة نظرها |
Kadın bakış açısını yakalama şekli. Öylesine kadınsal. | Open Subtitles | الطريق جذب الانتباه النسائية وجهة نظرها النسائية |
Onu memnun etmek ve kızın gözünde kahraman olmak ister. | Open Subtitles | ويتمنى إسعادها وأن يبدوا بطولياً في نظرها |
Onun gözünde tamamen eşittik. | Open Subtitles | لقد كنا متساويتان تماماً في نظرها |
Cinayetten birkaç gün önce görme testine tabi tuttum ve miyop olduğunu keşfettim. | Open Subtitles | بوقت قصير قبل الجريمة فحصت نظرها و وجدت أنها قصيرة النظر |
10 yıl önce, retinadaki bozulma yüzünden görüşünü kaybetmiş. | Open Subtitles | لقد فقدت نظرها منذ 10 سنوات |
Yani gözlerini yetmişlerinde ve dengesini seksenlerinde kaybetti. | Open Subtitles | بالتأكيد قد فقدت نظرها عندما كانت في السبعينات و توازنها في الثمانينات |
Ama kandının bakış açısından, adam bir yabancı. Kendisine yakınlık sağlamaya zorlayan biri. | Open Subtitles | ،لكن من وجهة نظرها هو غريب يفرض الألفة عليها |
Ben sadece hikâyeyi Wallis'ın bakış açısından anlatmanın önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | إنه مجرد أنني أعتقد أنه من المهم أن تروى القصة من وجهة نظرها |
Şirket, kıyafetlerini anlamadı, kişiliğini anlamadı, bakış açısını anlamadı. | Open Subtitles | السجل لم يفهم ملابسه, أو شخصية أو وجهة نظرها. |
Konuştuğumuz şeyleri onun bakış açısından değerlendiriyorum. | Open Subtitles | أعني، نظراً لما نتحدث عنه، من وجهة نظرها هي. |
Onun bakış açısından baktığında mantıklı gelebiliyor. | Open Subtitles | هيا. حسنا، فمن المنطقي إذا نظرتم اليها من وجهة نظرها. |
Ama bakış açısını severim. Harika fikirlerde neler var? | Open Subtitles | لكن احب وجهة نظرها ما الطبخات في "افكار عظيمة"؟ |
gözünde kral gibi gözükmüştüm. | Open Subtitles | لقد جعلني هذا أن أبدو ملكًا في نظرها. |
Onun gözünde, gülünç bir köylüsün sen. | Open Subtitles | في وجهة نظرها انت لست إلا قرويا سخيفا |
Onun gözünde bir canavar değilim. | Open Subtitles | أكون شخصاً مختلفاً، في نظرها... لستُ وحشاً على الإطلاق" |
-Evet ...görme yeteneğinin geri geleceğine inanmıyorum bu olanları kabullendim. | Open Subtitles | ولا أعتقد أنها ستستعيد نظرها حتى تتقبل ما حدث |
Birkaç yıl önce, burada sağda gördüğünüz kadın hakkında bir yayın yaptık, SRD, o, görme yetisini yaşantısının ileri yıllarında yeniden kavuştu ve görüşü yaşına göre gayet iyi idi. | TED | قمنا بنشر بحث منذ بضعة سنوات عند تلك المرأة التي ترونها على اليمين,س.ر.د وقد إستعادت بصرها في مرحلة متاخرة من حياتها و في هذا السن يُعد نظرها إستثنائي. |
görme bölgesinin korunduğundan emin ol. - Kan basıncı düşüyor. | Open Subtitles | تاكدو ان لاتخسر نظرها بالكامل. |
10 yıl önce, retinadaki bozulma yüzünden görüşünü kaybetmiş. | Open Subtitles | لقد فقدت نظرها منذ 10 سنوات |
Prensin mevcut koşulları kraliçenin görüşünü değiştirmiş. | Open Subtitles | غيرت من وجه نظرها |
Havai fişekler, evlat. Leş kokulular gözlerini onlardan alamıyorlar. | Open Subtitles | الالعاب الناريه, يا فتى الكريهون لا يمكن ان تبعد نظرها عنها |
gözlerini o çocuktan alamıyor. | Open Subtitles | لا يُمكنها أن تضع نظرها بعيداً عن ذلك الفتى. |