Yalnızca gerçek bir olaya dayanmayan, ayrıca bir zamanlar ölü ve gömülü olduğunu düşündüğümüz şeylerle bizleri yüz yüze getiren bir performans. | TED | الأداء الذي لا يقوم ببساطة على قصة حقيقية وإنما يسمح لنا أن نتقابل وجها لوجه مع أشياء كنا نظنها ذات يوم قد ماتت ودفنت. |
Kendi açımızdan işinize yarayacağını düşündüğümüz fikirlerimiz ve gözlemlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا بعض الملاحظات والافكار في الحقيقة من ناحية كوننا اهل الأرض والتي نظنها ستكون مفيدةٌ لكم |
Bundan hoşnut olacağınızı düşündük. | Open Subtitles | و التي نظنها ستسعدك تماماً |
Bundan hoşnut olacağınızı düşündük. | Open Subtitles | و التي نظنها ستسعدك تماماً |
Bir suça tanıklık etmiş olabileceğini sanıyoruz. | Open Subtitles | نظنها قد شهدت على ارتكاب جريمة |
MDSA olduğunu düşünüyoruz. Metisiline dirençli stafilokok aureus. | Open Subtitles | نظنها البكتيريا العنقودية المقاومة للمثيسلين |
Belki de sandığımız gibi fail değil, kurbandır. | Open Subtitles | ربما ليست الجاني الي كنا نظنها قد تكون الضحية |
İlk başta Konstantin'e âşık zannediyoruz. | Open Subtitles | وفي البداية نظنها مغرمة بـ"كونستانتين". |
Onlar basitçe bakterilerin, her zaman koltukaltı kıllarının karakteristiği olarak düşündüğümüz, etnik merkezli tarzda kokuları üretmek için kullanmayı sevdikleri bu kokusuz habercileri salgılamıyor. | TED | إنهم ببساطة لا تفرز تلك السلائف التي تحب البكتيريا استخدامها لإنتاج الروائح والتي كنا دائما، ولاعتبارات عرقية، نظنها مميزة للإبطين. |
Bir de bağlantılı olduğunu düşündüğümüz başka bir davaya daha bakıyoruz. | Open Subtitles | نحن ننظر ايضا لحالة اخرى نظنها ذات صلة |
Eğer düşündüğümüz kişiyse, | Open Subtitles | إذا كانت من نظنها تكون، |
Cumber bize Eloise'in her zaman için düşündüğümüz kadar temiz olmadığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرنا (كمبر) أن (إلويز) لم تكن بريئة كما كنّا نظنها. |
Bunlar kızlar. Ve, bu da Sybil, ...Seline'le birlikte çalıştığını düşündüğümüz kadın. | Open Subtitles | هاتان هما، وهذه (سيبل) المرأة التي نظنها برفقة (سيلين). |
İçeriğe bakınca, "hemen öldürün beni" olabileceğini düşündük. | Open Subtitles | "من السياق نظنها تعني "أقتلني حالاً |
Her şeye güç veren kaynağın bu olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | نظنها مصدر طاقة القبّة |
Patrick'in ölüm sebebinin grip gibi bir şey olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | نظنها مرض "إنفلونزا" أو ما شابه هكذا مات (باتريك) |
Meta insanlarla alakalı olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | أنحاء المدينة هي التي نظنها مرتبطة بالمتحولين |
Türkiye'nin güneydoğusunda Kasımlı yakınlarında olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | (إنها جنوب شرق (تركيا (نظنها بمكان ما جوار (كسميلي |
Hayır, henüz değil. Ama an meselesi olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | - لا، حتى الآن، نظنها مسألة وقت فقط - |
Ama eğer Haley bunu elinden alırsa, hele ki o turneye gitmesine izin vermenden sonra... demek olur ki Haley senin ve benim sandığımız gibi birisi değil. | Open Subtitles | لكن اذا اخذت هايلي خذا منك ... بعد ان تركتها تذهب للجولة الغنائية إذاً فـ هي ليست الشخص التي كنا نظنها |