Ray, sana söylemem gerekiyor biz çok büyük bir şey yakaladığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | راي ، يجب أن أخبرك نظن أنك مقدم علي شئ كبير هنا |
Tatlım, kimse senin çıtkırıldım olduğunu düşünmüyor. Ama senin mendile ihtiyacın olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لا أجد يظن أنك مخنثة لكننا نظن أنك بحاجة لمنديل |
Aramızda konuştuk ve bu meseleyi kafana çok taktığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لقد تحدثنا في هذا الأمر و نظن أنك مهووس بهذا الأمر |
Belki onunla özel olarak konuşursunuz diye düşündük. | Open Subtitles | كنا نظن أنك لو تحدثت معه على إنفراد ، بحديث العقل |
Gary senin bu görev için gerçekten çok yardımın olacağını düşündük başlamak için doğru yönlendirebilirsin. | Open Subtitles | غاري ، كنا نظن أنك ستكون مفيد حقا في هذه المهمة ، تمنحنا بداية في الاتجاه الصحيح. |
Nasıl yardımcı olabilirim? Bizce sen onun kimliğini doğrulamada yardımcı olabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، كنا نظن أنك ربما تساعدنا في التعرف عليه |
La Siroque'un değersiz olduğuna inanırsan kendi haline bırakırsın sandık. | Open Subtitles | كنا نظن أنك اذا وجدت أن مزرعة (لاسيرو) عديمة القيمة فأنك ستترك الأمور على حالها و هذا ما حدث |
Bizi kafaya alıyorsun sanmıştık. | Open Subtitles | لقد كنا فقط نظن أنك تمزح معنا ، أتفهم؟ |
Şirketi zor duruma soktun, hapisten kaçtın ve hepimizin senin öldüğünü düşünmemizi sağladın. | Open Subtitles | لكنك خاطرت بعملنا جميعاً و هربت من السجن, ثم تجعلنا نظن أنك متّ؟ |
Buradayız çünkü tehlikede olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | اننا متخفيان نحن هنا لاننا نظن أنك في خطر |
Evet, büyük bir insan topluluğu çekeceğini düşünüyoruz. Çok kalabalık olur. | Open Subtitles | نعم، نظن أنك ستجلب الكثير من الأشخاص، حشد كبير |
Cleveland ile bazı değişiklikler yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. - Bırak şimdi. | Open Subtitles | أنا وكليفلاند نظن أنك بحاجة الى بعض التغييرات |
Ayrıca kendini tehlikeye atacak kadar cesur olmadığını düşünüyoruz bu da seni onların alıcısı yapar. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أننا نظن أنك لا تملك الجرأة لتحمل مخاطر أمر كهذا، مما يجعلك تاجر سلعهم المسروقة فقط |
Sadie ile bir ilişki yaşadığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نظن أنك كنت على علاقة غرامية مع سيدي |
işlerimize engel olduğunuzu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نظن أنك مهتم بالتدخل في أعمالنا |
- Bir sürpriz olmadığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لا نظن أنك تعد لنا مفاجأة أصلاً |
Buraya geldik çünkü bazı şeyler yerine oturmamıştı ve biz de sizin bazı cevapları verebileceğinizi düşündük. | Open Subtitles | لقد جئنا هنا لان بعض الاشياء غير منطقيه وكنا نظن أنك قد يكون لديك بعض الإجابات |
Bir anlığına evimize bomba yerleştirdiğinizi de düşündük. | Open Subtitles | لحظة واحدة، كنا نظن أنك أيضا وضع قنبلة في وطننا، و |
Hepimiz senin için çok endişelendik.Öldüğünü düşündük. | Open Subtitles | كنا جميعا قلقا جدا عنك. كنا نظن أنك قد لقوا حتفهم. |
Sonra buraya geleceklerini düşündük. | Open Subtitles | كنا نظن أنك هدفهم المقبل |
Bizce çıkalım. | Open Subtitles | نظن أنك تود ذلك |
Onu öldürdüğünü sandık. | Open Subtitles | كنا نظن أنك تقتلها. |
Öldüğünü sanmıştık. | Open Subtitles | كنا نظن أنك قد لقوا حتفهم. |
Biri, Squares ve Fisher'ı senin öldürdüğünü düşünmemizi istiyor. | Open Subtitles | أحدهم يحاول الايقاع بك,و يحاول أن يجعلنا نظن أنك من قتلت سكويرز و فيشر |