Ama ormanlar çözümün büyük bir parçası da olabilirler. Çünkü karbonu indirip, yakalamanın ve depolamanın bildiğimiz en iyi yolu bu. | TED | بالمقابل, الغابات من الممكن ان تكون جزء كبير من الحل ايضا التي تمثل افضل طريقة نعرفها لسحب, وحفظ وتخزين غاز الكربون. |
...ama ailemiz tekrar bir arada ve bence bildiğimiz en güzel şeklide kutlamalıyız. | Open Subtitles | لكن عائلتنا عادت لوضعها السعيد وأظن أن علينا أن نحتفل بأفضل طريقة نعرفها |
Dünya üzerinde bildiğimiz tüm yaşam sonsuza dek yok olurdu. | Open Subtitles | ستكون نهاية حياة كافة الأحياء التي نعرفها على الأرض للأبد |
Dinleyin beni. Onu tanıyoruz. Onu çözebiliriz. | Open Subtitles | استمعوا إليّ , نحن نعرفها و نستطيع قرائتها أمهلونا يوماً واحداً وحسب |
Çok iyi tanıdığımız bir Hindu aile vardı -- Sokağımızdaki yaşamın biraz Asyalı bir pembe dizi gibi olduğunu da söyleyebilirim. Herkes herkesin ne iş yaptığını bilirdi, | TED | وكانت هناك عائلة هندوسية كنا نعرفها جيداً، وعليكم أن تفهموا أن الحياة في شارعنا كانت تشبه التحضير لعرض درامي آسيوي. |
Yani örnek verecek olursak şimdi tamamen moleküler tabanlı kaç tane hastalık biliyoruz? | TED | على سبيل المثال, اذا سألت كم عدد الأمراض التي نعرفها الآن الاساسات الجزيئية بالضبط؟ |
İnsanların şu anda bilmediğimiz feromonlarla yaptığı her türlü şey olabilir. | TED | يمكن أن تكون هناك أمور مختلفة يقوم به البشر باسنخدام الفيرمونات لا نعرفها ببساطة في الوقت الراهن. |
Evet, harika bir hemşire ama onu pek tanımıyoruz. | Open Subtitles | نعم، انها ممرضة رائعة في المشفى، لكننا حقاً لا نعرفها. |
Bugün bildiğimiz tüm parçacıkları alıp, var olan bir yapıya onları uyarlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ما نسميه التماثلات نحن نأخذ كل الجسيمات التي نعرفها اليوم ونحاول أن نجمعهم |
Bunu yapmazsak ve Nazilerin eline geçerse bu bildiğimiz anlamdaki insanlığın sonu olur. | Open Subtitles | إن لَمْ نفعل ووجده النازيون فهذا سيعني نهاية الجنس البشري بالصورة التي نعرفها |
Sorun ise bildiğimiz gibi, her zaman iyi durumda olamazsınız. | Open Subtitles | المشكلة التي نعرفها كلنا أنك لا تخرج دائما بخير منها |
Büyük Göç olmadan şu an bildiğimiz gibi bir Toni Morrison olmayabilirdi. | TED | بدون الهجرة الكبرى، ربما لن يكون هناك وجود لطوني موريسون كما نعرفها الآن. |
bildiğimiz kadarıyla müzik Büyük Göç tarafından yeniden şekillendirildi. | TED | الموسيقى أيضًا كما نعرفها تمت إعادة تشكيلها عن طريق الهجرة الكبرى. |
Ama suyun mütevazı katkısı olmadan şu an bildiğimiz hayat olmazdı. | TED | لكن بدون مساهمة الماء المتواضعة، الحياة كما نعرفها قد لا تكون موجودة. |
Ve üstelik buna zengin ülkelerden çok iyi bildiğimiz hastalıklar dahil değil. Kanser, kalp hastalıkları vs. | TED | وهذا من غير عدّ جميع الأمراض التي نعرفها جيدًا في الدول الغنية: السرطان، أمراض القلب وهكذا. |
Biz onu yıllardır tanıyoruz. Bu yüzden hediyen berbattı. | Open Subtitles | نحن نعرفها منذ سنين، لهذا السبب هديتك سيئة |
tanıdığımız ailelerin yarısı yola atıldılar. | Open Subtitles | نصف العائلات التى نعرفها طردوا إلى الشارع |
İyi bir alışkanlık değil ve gayet iyi biliyoruz ki... bizle dedikodu yapan kişi beş dakika sonra bizim hakkımızda dedikodu yapacak. | TED | عادة رديئة، وجميعنا نعرفها جيداً الشخص النمام بعد خمس دقائق سوف يتحدث عنا |
Bunun gibi insanlar bizim bilmediğimiz şeyleri biliyor ve bize öğretecek çok şeyleri var. | TED | ولكن أشخاص مثل هؤلاء هم من يعرف أشياء لا نعرفها نحن ولديهم الكثير من الدروس لنتعلمها. |
Ancak onu sen ve Jan gibi tanımıyoruz. | Open Subtitles | لكننا لا نعرفها كما تعرفها أنت و جان. |
Batı'da çoğumuzun bildiği bir hikaye, ya da bildiğimizi sanıyoruz. | Open Subtitles | إنَّها قِصة يعرفها غالبيتنا في الغرب .أو نظنُ أننا نعرفها |
Buraları biliyorsan, elbette vardır. Ama biz bilmiyoruz. | Open Subtitles | نعم هذا اذا كنا نعرف هذه الاطراف ولكنا لا نعرفها |
Algıları değiştirip bizimle bağlı olan ama tanımadığımız topluluklarla iletişim kurmaktı. | TED | بل كان عن تغيير تصور وفتح حوار عن الصلة التي تجمعنا بمجتمعات لا نعرفها. |
Onu fazla tanımıyorduk. | Open Subtitles | لا نعرفها جيداً |