'Ufuk'un ne olduğunu teyit edemedi ama artık onun Vancouver'da güvenli bir kasada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | هو لا يستطيع أن يؤكّد ما الأفق. لكنّنا نعرف بأنّه في صندوق الإيداع الآمن في فانكوفر في مصرف الملكات. |
Mekke şehrini yöneten Kureyş Kabilesi'ne mensup olduğunu ve ailesinin fakir olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف بأنّه ولد فى القبيلة التى تحكم بلدته مكة قريش .. وبأن عائلته كانت فقيرة |
- Sen oradayken onun da Northpoint'de olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف بأنّه كان في سجن "نورث بوينت" بالوقت الذي كنت فيه هناك |
Katilin o olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف بأنّه القاتل إعترف إلى (هوريشيو) تقريبًا |
Çünkü artık ona sondaj yapan şeyin uzaylılar olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | لذا نعرف بأنّه ما كان أجنبي الذي تقصّاها. |
Houston'da olduğunu biliyoruz.. | Open Subtitles | حسنًا، نعرف بأنّه في "هيوستن" |
- Silahın onda olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف بأنّه لديه السلاح - ! |
FBI olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | الآن نعرف بأنّه ليس المكتب. |
Lassie'nin olmadığını biliyoruz çünkü suçları belli etmeden tek başına çözemeyecek kadar gururlu. | Open Subtitles | نعرف بأنّه ليس (لاسـي) لأن كبريائه لن يدعه يحلّ الجرائم بشكل مجهول |