Dinle, üzgün olduğunu biliyoruz, ama anlamak zorundasın, bu planın bir parçasıydı. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك مستائه , لكنك لاتفهمين هذا كان جزء من خطه, |
Ve senin de parasını ödeyen insanlara yasa dışı şeyler aldığını biliyoruz. | Open Subtitles | و نعلم أنك تشتري أشياءً غير مرخصة لأشخاص هم على استعداد للدفع، |
Korktuğunu biliyoruz ama söyleyeceğin her şey bize yardımcı olabilir. | Open Subtitles | نعلم أنك خائفة لكن أي شيء ستخبرينا إياه قد يساعدنا |
Tüm bu sert adam klişesini yapmak zorunda olduğunu anlıyorum ama ikimiz de biliyoruz ki gerçektende bir kadına vurmayacaksın. | Open Subtitles | حسناً، أعلم أن عليك أن تٌظهر أنك قوي وما شابه لكن اسمع، كلانا نعلم أنك لن تقوم بضرب سيدة حقاً |
Ancak ek bir şeyler paylaşmak isteyip istemediğini merak ettim, çünkü bu haberi bu konuşmayı yapmaya gelmeden hemen önce aldığını biliyoruz. | TED | لكنني كنت أتساءل إن كنت تريد أن تتقاسم معنا أية أفكار إضافية، لأننا نعلم أنك سمعت بالخبر قبيل عرضك لهذه المحادثة. |
Tobruk yakınlarında susuzluktan neredeyse öleceğini ve Rusya'da az kalsın donarak öleceğini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك كدت أن تموت من العطش بالقرب من طبرق و تقريباً تجمدت حتى الموت في روسيا |
İşadamı olduğunuzu biliyoruz, biz de işadamlarıyız, yani... size bir teklifte bulunmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك رجل أعمال، ونحن أيضاً، لذلك... نود أن نقدم لك عرضاً |
Yakında büyük birşeyler yapmayı planladığını biliyoruz. | Open Subtitles | و نعلم أنك تخطّط لشيء أكبر ليُنفّذ قريباً |
Şeker hastası olmadığını biliyoruz. Hap bağımlılığın var ama bizde hap yok. | Open Subtitles | نعلم أنك لست مصاب بالسكري وأنك مدمن على المخدرات لكننا لم نجد المخدرات بعد |
Vali, o üç genç öldürüldüğünde orada kimin olduğunu bildiğini biliyoruz. | Open Subtitles | سيادة رئيس البلدية نعلم أنك تعلم من كان هنا حين عملية دفن ثلاثة الشبان |
Bir silah dükkânını soyduğunu, içkili olarak araba kullandığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنك قمت بالسطو على سلاح ونعلم أنك تقود السيارة و أنت ثمًلا |
Dinle, seni rahatsız etmek istemiyoruz. Yoğun olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | اسمع، لا نريد ازعاجك حيث نعلم أنك مشغول. |
Hadi, Simson. Kapıyı aç. Orada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | هيا ياسمبسون، افتح الباب نحن نعلم أنك هنا |
Programınızın ne kadar yoğun olduğunu biliyoruz ve gizliliğinizi korumak konusunda ne kadar titiz olduğunuzu da. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك مشغول للغاية ونعلم أيضا كيف تدافع وتغار علي خصوصياتك |
Programınızın ne kadar yoğun olduğunu biliyoruz ve gizliliğinizi korumak konusunda ne kadar titiz olduğunuzu da. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك مشغول للغاية ونعلم أيضا كيف تدافع وتغار علي خصوصياتك |
Bak Joe, ikimiz de biliyoruz ki kazanabilecek her şeye sahipsin. | Open Subtitles | انصت يا چو , أنا وانت نعلم أنك تملك ما يتطلبه الأمر للفوز بهذا الشئ |
Evet, zorlukla. Yalan söylediğinizi biliyoruz. | Open Subtitles | نعم, بالكاد.ترى, نحن نعلم أنك تكذب من خلال أسنانك |
Tatlım, Donna'yı sevdiğini biliyoruz ama ikiniz boyuna ayrılıp barışıyorsunuz. | Open Subtitles | عزيزي ، نعلم أنك تحب دونا لكنكما دائما مرة متخاصمين ومرة متصالحين |
Robert, hepimiz bu gibi durumlarda banyoya saklanmayı sevdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | روبيرت، جميعنا نعلم أنك تحب الاختباء في الحمام في هذه المناسبات |
Robert, hepimiz bu gibi durumlarda banyoya saklanmayı sevdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | روبيرت، جميعنا نعلم أنك تحب الاختباء في الحمام في هذه المناسبات |
Edemezsen, denediğini bileceğiz. | Open Subtitles | إذا كنت لا تستطيع,نحن نعلم أنك ستفعل ما بوسعك |