Hepimiz senin kusursuz bir hayat yaşadığını biliyoruz, o yüzden benimkine hükmetme. | Open Subtitles | جميعنا نعلم بأنكِ حظيتِ بالحياة المثالية لذا لا تصدري حكماً على حياتي |
Burada olduğunu biliyoruz. Öyleyse neden işimizi kolaylaştırıp kendin ortaya çıkmıyorsun? | Open Subtitles | نعلم بأنكِ هنا لم لا تسهلين هذا علينا و تظهرين نفسكِ ؟ |
Kahvaltına dokunmadın, daha elbisen de kurumadı ve ikimiz de gidecek bir yerin olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | أنتِ لم تلمسي طعامكِ وملابسكِ لم تجف بعد وأعتقد بأننا كلنا نعلم بأنكِ ليس لديكِ مكان تذهبي إليه |
Hepimiz iç çamaşırsız güzel olacağını biliyoruz. | Open Subtitles | كلّنا نعلم بأنكِ ستكونين جميلة بلا ملابس داخليّة. |
YSİ'den olduğunu biliyoruz şimdi de doğa ananın düşmanlarını ayıklıyorsun. | Open Subtitles | نعلم بأنكِ عضو في أخوية آخر شعب على الأرض وأنكِ الآن تصطادين أعداء الطبيعة الأم. |
Hepimiz senin artık yetişkinlerle takıldığını biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعلم بأنكِ تصاحبين الأكبر سناً الآن. |
Jalisco'ya sürekli gidip geldiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنكِ كنت تترحلين من هاليسكو ذهابًا و إيابًا. |
Hepimiz sana güveniyoruz ve bizi hayalkırıklığına uğratmayacağını biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعتمد عليكِ و نعلم بأنكِ لن تخيبي آمالنا. |
Adele, tanıştığımızdan beri, hepimiz biliyoruz ki sen daha iyisini hak ediyordun. | Open Subtitles | . اديل منذ ان التقينا وكلانا نعلم بأنكِ تستحقين الافضل |
İkimiz de kaybetmekten nefret ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن الإثنان نعلم بأنكِ تكرهين الخسارة |
Gelinlik dergisine üye olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنكِ مشتركة في مجلات الزفاف |
Şimdi, bayan Burgoyne. Bu işe karıştığınızı biliyoruz | Open Subtitles | آنسة (بورجوين) ، نعلم بأنكِ متورطة في هذا الأمر |
Parmak izi sonuçları geldi, Bayan Barlow. Senin S1W dan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | بيان معلوماتك جاهز يا سيدة (بارلو) نحن نعلم بأنكِ مع (إس ون دبليو) |
- Yalan söyleme! Veri tabanına girip Bauer'a bir isim ve adres gönderdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنكِ دخلت على بياناتٍ حكوميةٍ سرية وأرسلتِ عنواناً واسماً لـ(باور) |
- Bana yalan söyleme. Gizli hükümet veritabanına girip birisinin ismini ve adresini Bauer'e verdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنكِ دخلت على بياناتٍ حكوميةٍ سرية وأرسلتِ عنواناً واسماً لـ(باور) |
Sana bombayı birinin verdiğini biliyoruz. Xander'ı öldürmediğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنّ أحدهم أعطاكِ تلكَ القنبلة نعلم بأنكِ لم تقتلي (زاندر) |
Matt'in bilgilerini buradaki erkek arkadaşına taşıdığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنكِ كنت تعلمين حبيبك بمعلومات (مات). |
Onu senin öldürmediğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنكِ لم تقتليه. |
Sana kolaylık sağlamaya çalışıyoruz ama söyleneni yapan güçsüz bir sekreter parçası olmadığını da biliyoruz. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} نحن نحاول أن نتعامل معكِ بسهولة {\pos(190,230)} ولكنَّنا نعلم بأنكِ لستِ مجرد أمينة سر صغيرة وضعيفة تفعلين ما هو مطلوب منكِ |