Her şeyden önce oldukça basit bir yapısı olduğunu biliyoruz. | TED | و فوق هذا و ذاك، نعلم بأنّه كان شديد البساطة. |
Bunun yanında etrafta gezip duran bir Alman devriyesi olduğunu da biliyoruz. | Open Subtitles | إلى جانب، أنّك وأنا نعلم بأنّه توجد دوريّة لعينة هنا بمكان ما |
Termal görüntüleme, evin içinde bir ısı işareti olduğunu gösteriyor. Yani tek başına olduğunu biliyoruz. Ama bu sizi kandırmasın. | Open Subtitles | التصوير الحراريّ يظهر شخص واحد بهذا المنزل الآمن، لذا نعلم بأنّه بمفرده، ولا تجعلوا ذلك يستخف بكم |
Tsunami olmadığını da biliyoruz, neyin peşinde olduğunuzu da. | Open Subtitles | نعلم بأنّه ليس هنالك "تسونامي"، و نعلم ماذا تريد من ذلك |
Telsizi dinlediğini biliyoruz, değil mi? | Open Subtitles | نعلم بأنّه يستمع لجهاز الإرسال؟ |
Bir suç için, ki ikimiz de o suçu işlemediğini biliyoruz. | Open Subtitles | لجريمة أنتِ و أنا نعلم بأنّه لم يرتكبها |
biliyoruz, sen değildin! | Open Subtitles | جميعنا نعلم بأنّه لست انت |
Bilgisayarından dosyaları çaldığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنّه سرق ملفّات حاسبكِ |
Bunun gerçek olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نعلم بأنّه ليس صحيحاً |
Parisi olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنّه ليس (باريزي) |