| Bana kalırsa bu bir lütuf, bir işaret. | Open Subtitles | أعني، يبدو أنها نعمة من الله إنها علامة |
| Ve en kıymetli lütuf olan ailemiz için sana şükranlarımızı sunuyoruz. | Open Subtitles | و لك الشكر يا الله على أغلى نعمة من النعم... و هي عائلتنا |
| Bu Tanrının bir armağanı. | Open Subtitles | تلك نعمة من السماء |
| - O tanrının bir armağanı. | Open Subtitles | -إنه نعمة من الله |
| Söylemeye çalıştığım şey, Brenda Tanrı'nın lütfu, kendinin dışındakileri de kapsamaktır. | Open Subtitles | ما احاول قوله يا بريندا تلك نعمة من الله يهبنا اياها |
| Gökten yağan paralar. | Open Subtitles | نعمة من السماء. |
| Ve en kıymetli lütuf olan ailemiz için sana şükranlarımızı sunuyoruz. | Open Subtitles | و لك الشكر يا الله على أغلى نعمة من النعم... و هي عائلتنا |
| Cennetten bir lütuf Keys. | Open Subtitles | انها نعمة من السماء, يا كيز. |
| Walter benim için bir lütuf. | Open Subtitles | والتر نعمة من الرب |
| - Bu Tanrı'nın bir armağanı. | Open Subtitles | -تلك نعمة من الرب . |
| Ben de kardeşimin mizacını almışım yine de biraz daha yumuşak ve hayalperestim, Tanrı'nın lütfu olmasa benim hikâyem de böyle olurdu, belki de daha da kötüsü. | Open Subtitles | لدي هذه المزاجية الموجودة لدى أختي مع هشاشة أكثر و طبيعة حالمة الى حد ما و من دون نعمة من الله |
| Ne istersen onu düşün, ama bu çocuk yeni dönemin bir lütfu. | Open Subtitles | فكر ما شئت، ولكن هذا الطفل هو نعمة من العصر الجديد. |
| Gökten yağan paralar. | Open Subtitles | نعم! نعمة من السماء. |