Aynı proje hakkında aynı hafta içinde her şeyi duydum. | TED | سمعتُ كل شيء بشأن نفس المشروع في نفس الأسبوع. |
O parayı aynı hafta içinde emlak alımında kullanmış. | Open Subtitles | وإستعمله لسداد قيمة عقّار والذي اشتراه في نفس الأسبوع |
Büyükannenin ve şoförünün aynı hafta içinde öldüğüne - inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع التصديق بأن سائقك وجدتك ماتوا في نفس الأسبوع |
Veriler aynı bölgede aynı haftada son 5 yılda 2 - 4 derecelik artışlar olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | القراءات الأرضية 3 إلى 7 درجة تزداد فى نفس الأسبوع معدل ربع الدائرة نفسه منذ 5 سنوات |
Ayrıca bırak aynı giyside aynı haftada bile asla sarıyla turuncuyu birlikte giymiyorum. | Open Subtitles | وأنا بالتأكيد لا ألبس أصفر و برتقالي في نفس الأسبوع, ناهيك عن نفس اللبس, حسناً؟ |
Anlaşılan o ki Ekim 2010'da aynı hafta içinde 20 kişi ölmüş. | Open Subtitles | توفي 20 شخصا في نفس الأسبوع في أكتوبر 2010. |
Ve bizim ilk kurbanın öldürüldüğü hafta oğlunun ölüm yıIdönümüyle aynı hafta. | Open Subtitles | و ضحيتنا الاولى قتل في نفس الأسبوع المطابق لسنوية موت إبنها |
Biliyorum. Biliyorum. aynı hafta ben de kanal tedavisi yaptırıyorum. | Open Subtitles | أعرف، سأقوم بحشو أسناني في نفس الأسبوع |
Neden her ikisi de aynı hafta 150,000$'lık ödemeler almış? | Open Subtitles | لما قد يستلم الاثنان دفعات من 150,000$ في نفس الأسبوع ؟ |
Birkaç aynı hafta içinde farklı bir ölüm. | Open Subtitles | موتة أخرى دائماً في نفس الأسبوع |
Sonra aynı hafta, bir cenazede benzer bir ilahiyi söyledik "Biz tarlaları sürdük ve serptik" Oldukça İngiliz bir ilahidir. | TED | بعدها في نفس الأسبوع, بينما كنا في جنازة, كنا نغني الترنيمة المعروفة "نحرث الحقول, ونرمي البذور" وهي ترنيمة إنجليزية حتى النخاع. |
Anna Wintour ile Tina Brown aynı hafta geliyor! | Open Subtitles | (آنا وينتور) و (تينا برون) في نفس الأسبوع |
Yani, pay sahipleri toplantısıyla aynı hafta böyle bir fırsat, dinleme cihazları, sahte ofisler, rüşvet,Tanrım hatta Nijeryalılar! | Open Subtitles | أقصد بفرصة كهذه في نفس الأسبوع مع إجتماع حملة الأسهم، الإزعاج، والمكاتب المزيفة ! |
Hatırladığım kadarıyla aynı hafta içindeydi. | Open Subtitles | نفس الأسبوع على حسب ما أذكر |
Catherine gibi bir kadını da ve aynı hafta bir o kadar parayı da kaybedersen sen bile kendin için üzülmeye başlarsın. | Open Subtitles | ، (أن تفقد امرأة مثل (كاثرين ! والكثير من المال في نفس الأسبوع يمكنك أن تبدأ بالشعور ! |
Doğum günlerimizin aynı haftada olması ve yalnızca benim için parti yapacak olmamız tuhaf, değil mi? | Open Subtitles | أليسَ هذا غريبا أنَ أعياد ميلادنا في نفس الأسبوع و نحنُ سنقومُ بحفله و هي فقط لي؟ |