Buraya her gün geleceksin, ayılar her zaman aynı yolu izler, koyunlar gibi... ..sonra da kurt gelir.. | Open Subtitles | ستأتين هنا كل يوم واستعملي نفس الطريق دائماً لأن الذئاب تاتي الى هنا ايضاً |
aynı yolu takip edecek, aynı yerlerde mola verecek aynı manzarayı göreceğiz. Böyle bir tatil haftalar alır, Baba! | Open Subtitles | نحن سنلك نفس الطريق وسنرى نفس المشاهدة اللتي رأيناها |
Ama, efendim, iş bittikten sonra, aynı yoldan geri dönemeyebilir dönsek bile sizi burada bulamayabiliriz. | Open Subtitles | سيدي , عندما تنتهى المهمة , من يدرى إذا كنا نستطيع العودة من نفس الطريق أو ما إذا كنا سوف نجدك إذا فعلنا |
Pekâla Sean, geldiğimiz yoldan aynı şekilde geri dönmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تمشي للخلف من نفس الطريق الذي جئنا منه |
Ve bu bilgiyi tekrardan aynı yol üzerindeki trafik sıkışıklığına henüz varmamış abonelerine iletebilir. | TED | و يمكن تزويد تلك المعلومات مرة أخرى إلى مشتركيها لكن فقط لمشتركيها على نفس الطريق السريع الواقعين خلف الإزدحام المروري |
Charlotte ve Griffin'in ürettiği hapların miktarına baktığında dağıtım için en olası yol gibi görünüyor. | Open Subtitles | بوضع الحسبان لحجوم حبوب تشارلوت وجريفن التى صنعاهما يبدو غالباً معظم الحبوب لها نفس الطريق فى التوزيع |
Yirmi motosiklet sürücüsünün turlar boyu aynı yolda gitmesi biraz aptalca geliyor. | Open Subtitles | تبدو الفكرة سخيفة قليلا ،راكــ 20ــب على نفس الطريق لفة بعد أخرى |
Uçuşa devam etmenin bir başka nedeni ise arkadan gelen ve aynı rotayı izleyen yaklaşık 700 uçak vardı. | Open Subtitles | هناك عامل أخر وهو أذا ما أردنا العوده فورائنا 600أو 700 طائره أكثر أو أقل على نفس الطريق |
Charles Wallace hiçbir şey olmamış gibi aynı rotada şoförlük yapıyor. | Open Subtitles | تشارلس والس ما زال يقود في نفس الطريق الموجود في الملف كم لم يحصل شئ |
Söz konusu gece sizde arkasından... aynı yolu takip ettiniz. | Open Subtitles | و إنك اتخذت نفس الطريق تلك الليلة بعد خروجه |
O zaman gördüm ki, babamın tek korkusu oğlunun da aynı yolu takip edeceğiydi. | Open Subtitles | لقد عرفت حينها ، أن الشيئ الوحيد الذى كان أبى يخافه هو أن يتبع إبنه نفس الطريق الذى اتبعه هو |
Her sabah aynı yolu kullanarak okula gidiyorlar. | Open Subtitles | هما يذهبون ألى المدرسه من نفس الطريق في كل صباح |
Louvre'da aynı yolu bir kere daha yürüyelim böylelikle her şey yerini bulur. | Open Subtitles | نحن نسير في نفس الطريق إلى اللوفر كل مرة دعنا نفعل ذلك اليوم أيضًا حتى يكون كل شئ في محله |
Enid'in köpeğini her gece... aynı saatte ve aynı yoldan yürüttüğünü söyledi. | Open Subtitles | ان إينيد تمشي كلببها كل ليلة في نفس الوقت في نفس الطريق من هذا الشارع |
aynı yoldan gidip benimle bir daha tartışmak mı istiyorsun yoksa çıkar bir yol bulmak için-- | Open Subtitles | هل ستقوم بأخذ نفس الطريق لتحصل على قتال آخر او تحاول بأن تكتشف طريق.. |
- Bizi de aynı şekilde mi hayata döndürdün? | Open Subtitles | أنت أتيت بنا الى نفس الطريق الذى كنا علية ؟ |
Gerçek şu ki, bu dünyaya yalnız geldik aynı şekilde terk edeceğiz. | Open Subtitles | الحقيقة هى، أنك قد أتيت إلى هذا العالم وحيدا وتغادره من نفس الطريق الضيق |
Hayaletler devam etmelisin şimdi hepsi aynı yol. | Open Subtitles | لقد حصلت للحفاظ على أشباح الذهاب على نفس الطريق الذي هم عليه الآن. |
Daha önce öldükleri yol gibi. | Open Subtitles | نفس الطريق ماتوا قبل ذلك. |
Buna rağmen, bowling topu her zaman aynı yolda takip ediyor. | TED | وبالمقابل، فكرة البولنج ستتبع نفس الطريق دوما |
Bir noktaya kadar seninle aynı rotayı izlemiştim ama sonra Valcarlos'tan saptım. | Open Subtitles | انا اتبع نفس الطريق مثلك إلى حد ما ولكن تجنبتها ثم كنت في فالكارلوس |
Mevsimsel değişikliklere göre ayarlanan yolculuklarda Patchi'nin sürüsü yıllarca aynı rotada seyahat edip durdu. | Open Subtitles | التحرك نحو الأمام قد قُيّد بتغير المواسم، و قطيع (باتشي) كان يُسافر في نفس الطريق عامٍ بعد عام. |
Hepimiz sonsuz bir yoldayız. Adı ve çıkışı olmayan bir yolda. | Open Subtitles | جميعنا على نفس الطريق الانهائي، الطريق الذي بلا إسمٍ أو مخرج. |