Hayır o değil, şarkıyı radyoda çaldırdılar ve albümleri oldu. Bizim yapmamız gereken de işte bu. | Open Subtitles | لا , لقد عزفوا هذه الأغنية بالراديو ثم اصدورا الألبوم , هذا مايجب ان نفعلة |
Biliyorsun ki en kısa sürede yapmamız geren çok önemli bir şey var. | Open Subtitles | وتعلم.. هناكشىءمهمجداً.. شىء نحتاج أن نفعلة قريباً كلما امكن |
Tek yaptığımız savaşmak ve ölmek. Peki ne için? | Open Subtitles | كل ما نفعلة هو القتال والموت و لأجل ماذا ؟ |
Şu anda yaptığımız şey Bay Barish, beyninizin bir haritasını çıkarmak. | Open Subtitles | الذى نفعلة هنا يا استاذ باريش هو اننا نخلق خريطة فى مخك |
Bu yedi ya da sekiz yıl önce olsaydı, bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey olmazdı. | Open Subtitles | حسنا, قبل سبع أو ثماني سنوات لم يكن بيدنا شيئ نفعلة حول ذلك |
Ekip liderimiz " Biri ne yaptığımızı bilirse başarısız oluruz." derdi. | Open Subtitles | قائدى كان دوماً يقول اذا أحد عرف ماذا كنا نفعلة فقد فشلنا فى عملة |
Neden karşıya geçip Burger King'de yapmıyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نفعلة في ملك البيرجر؟ |
Buharla geldik kürek kullandık, bu eski tekneyi sürükleyip durduk yapmadığımız tek şey kaldı inip sırtımızda taşımak. | Open Subtitles | لقد وصلنا الي هنا عن طريق البخار لقد خضنا هذا كله ودفعنا وسحبنا هذا القارب القديم علي طول بواسطة الخطاف الشيئ الوحيد الذي لم نفعلة حتى الان هو الخروج من هنا وحملها. |
Yapabileceklerimizi bırak, yapmamız gerekenlere bak! | Open Subtitles | انسي ما يمكن أن نفعلة انه ما يجب أن نفعلة |
Tek yapmamız gereken kasedimizi çalmalarını sağlamak ve sonra da parlayacağız. | Open Subtitles | كل مانريد ان نفعلة هو تشغيل الشريط لهم |
Biraz salakça gibi geliyor kulağa, fakat... yapmamız gereken bir şey. | Open Subtitles | -أنا أعرف أن هذا يبدوا غبى لكن يجب أن نفعلة |
Ben de düşündüm ki bu bizim de yapmamız gereken bir şey. Neden? | Open Subtitles | و انا اعتقد ان هذا شئ يجب ان نفعلة |
Bence görevim için yaptığımız şeyi anlamam önemli. | Open Subtitles | اعتقد انة مهم لعملى ان افهم هذة الاجرائات الداخلية عن العمل الذى نفعلة |
Ne yaptığımız hakkında hiçbir fikrimiz yok. Irak olduğumuzu sanıyorduk. | Open Subtitles | ليس لدينا فكرة عما نفعلة نحن اعتقدنا انها العراق |
Bu, yaptığımız her şeyin kalitesinin altında olur. | Open Subtitles | وتتعثر بسبب التعقيدات البيروقراطية؟ انها اقل جوده مما نفعلة |
Ne yaptığımız veya yapmadığımız_BAR_hakkında hiçbir fikrin yok, değil mi. | Open Subtitles | لا تعرف ما فعلناة و ما لم نفعلة |
Azınlık her zaman çoğunlukta olur. yapabileceğimiz en akıllı şey.. | Open Subtitles | ستكون ألأقلية هي ألأغلبية هذا أذكى شيء ممكن نفعلة |
yapabileceğimiz birşeyler olmalı | Open Subtitles | بالتأكيد لابدّ أن يكون هناك شيء يُمْكِنُ أَنْ نفعلة |
Sevişebiliriz. yapabileceğimiz başka şeyler de olmalı. | Open Subtitles | اذاً يمكننا ان نتضاجع لا بد ان هناك سيىء اخر نفعلة |
Aslında kimse bizim gerçekten ne yaptığımızı öğrenmek istemiyor. | Open Subtitles | لا أحد يريد أن يعرف ما الذي نفعلة حقاً |
Tam olarak burada ne yaptığımızı anlamadım. | Open Subtitles | حسناً أنا لا أفهم ما الذي نفعلة الآن ؟ |
Peki biz niye yapmıyoruz? | Open Subtitles | لماذا إذن نفعلة |
"Daha önce hiç yapmadığımız bir şeyi yapalım" | Open Subtitles | " دعينا نفعل شيئآ لم نفعلة ابدآ من قبل " |
Halledemeyeceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | اسمعني، لايوجد شيء لايمكننا ان نفعلة. |