Buraya sürgüne gönderilmiş. Bak, Jack... | Open Subtitles | كانت ماري سجينة سياسية وقد ... تم نفيها هنا ، اسمع يا جاك |
Onu sürgüne göndermene gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليك نفيها. |
Aslında sevilmeyen ve cömert bir şekilde uykuya yatırdığınız kocası tarafından ömür boyu sikilmek için Mercia'ya sürgüne gönderilen biri. | Open Subtitles | غير محبوبة وفي الحقيقة تم نفيها إلي (ميرسيا) لقضاء حياتها ليتم نكحها بواسطة زوجها والذي قمت بوضعه في الفراش |
Hepinizin aksine, Hannah basbayağı sürgüne zorlandı. | Open Subtitles | ) بخلافكم, (حنة) تم نفيها بالقوة |