Analiz yapmak için değil, sevgili olarak puan kazanmak için buradayım ben. | Open Subtitles | لم آت إلى هنا لتحليل تصرفاتكم بل جئت لأكسب نقاطاً لدى عشيقتي |
Şimdi, bunu süpermarkette birine verdiğinizde, o da size bonus puan veriyor, böylelikle de ayda bir kez, haşlanmış fasulyeyi yarı fiyatına alabiliyorsunuz. | Open Subtitles | الآن لو أعطيتي لأحد بائعي هذه الأسواق الكبيرة، هذه فسيُعطيك نقاطاً إضافية، ممايعني، أن باستطاعتك أن تشترين مرةً كل شهر |
Ve sen bunun için puan istiyorsan, hey, hepimiz etkilendik. | Open Subtitles | وإن كنت تريدين نقاطاً بشأنها فمهلا,نحن جميعا مندهشون |
Çünkü içinde polis olan bankalar daha çok puan veriyor değil mi? | Open Subtitles | لأن مصرف به شرطي يساوي نقاطاً اكثر أليس كذلك ؟ |
Başım dönüyordu, her yerde kırmızı noktalar görüyordum. | Open Subtitles | كنت مشوّشاً للغاية، كنت أرى نقاطاً حمراء في كل مكان |
Ona cesareti için puan vermelisin. | Open Subtitles | ما زال، عليك أن تمنحها نقاطاً بسبب شجاعتها |
Peki ekstra puan için elinin neden kesildiğine dair bir ipucu var mı? | Open Subtitles | ولكيّ أمنحك نقاطاً إضافية,أمن دليل عن سبب قطع يـده؟ |
Sağdan soldan puan mı topluyorsun? | Open Subtitles | تجمع نقاطاً كما تشاء النتيجة هي: |
Bir öğrenci kuralları çiğnediği takdirde bu puan kaybetmesine yol açacak. | Open Subtitles | لو خرق التلاميذ قانوناً سيخسرون نقاطاً |
Hem böylece puan da toplarsın. | Open Subtitles | بالإضافة، لقد راكمت نقاطاً مثل تلك. |
Yargıç Manning'e annemi bekleyebilir miyiz diye sordum hemen başlamazsam puan kıracağını söyledi. | Open Subtitles | طلبت من القاضي مانينغ إذا كان بإمكاننا أن ننتظرها ...و لكنه قال أنه سوف يخصم نقاطاً مني إذا لم أبدأ |
Sadece iki kişi tam puan aldı. | Open Subtitles | لم ينل سوى بضعة تلاميذ نقاطاً عالية |
Normal goblinlerden daha büyük, güçlüler. Scrabble'da da daha fazla puan ediyorlar. - Herkes yere yatsın. | Open Subtitles | "أقوى، و أكبر و تعطيك نقاطاً أكثر بـ "سكرابل |
Boğa ne kadar kızgınsa yarışçı o kadar çok puan kazanır. | Open Subtitles | ثورٌ عدائي يعني نقاطاً أكثر للراكب |
Sadece koşun ve hatırlayın, en düşük puan kazanır. | Open Subtitles | فقط تذكروا بأن الأقل نقاطاً ينتصر |
Yeterli puan biriktir, seviye atla. | Open Subtitles | إن جمعنا نقاطاً كافية، يرتقي مستوانا. |
Dürüstlük Cennetin Kapılarında sana puan kazandırır ama siyasette, tarumar olursun. | Open Subtitles | الصدق سيُعطيك نقاطاً عند أبواب الجنة... في السياسة، ذلك يُدمّرك. |
Onlar oynar, puan yapar. | Open Subtitles | و هم يلعبون و يحرزون نقاطاً. |
Kurallara uymazsanız, puan kaybedeceksiniz. | Open Subtitles | ولو كسرتم القواعد ستخسرون نقاطاً! |
Ve bizi dünyada küçük noktalar olarak görüyordur. | Open Subtitles | وترانا نقاطاً دقيقة على أرضنا الصغيرة |
Ve bizi dünyada küçük noktalar olarak görüyordur. | Open Subtitles | وترانا نقاطاً دقيقة على أرضنا الصغيرة |