Sizden önce buraya silahlar, savaş stratejileri ya da rakibinin zayıflıklarını arayan pek çok insan geldi. | Open Subtitles | العديد من الناس قبلك جائوا هنا باحثون عن أسلحة أو نقاط ضعف أو إستراتيجيات |
Başka zayıf noktası varsa diye harita çıkarmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | سأستمر بالبحث فقط في حال كان لديها نقاط ضعف أخرى |
Julia, sence Miles'ın en büyük üç zayıflığı ne? | Open Subtitles | \u200f"جوليا"، ما أهم 3 نقاط ضعف في "مايلز"؟ |
COVID-19 aynı zamanda küresel sağlık tedarik zincirlerindeki bazı ciddi zayıflıkları da ortaya çıkardı. | TED | وأماط اللثام كذلك عن نقاط ضعف حقيقية في سلسلة دعم نظامنا الصحي العالمي. |
"Bütün düşmanların zayıf yönü vardır. " | Open Subtitles | "جميع الأعداء لديهم نقاط ضعف". |
Müthiş. Aferin size. Hiçbir Zayıf nokta yok mu? | Open Subtitles | هذا عمل رائع و مذهل إذاً لا نقاط ضعف على الإطلاق؟ |
Dostlarınızın zayıf yönlerini bilmek size daima güç verir. | Open Subtitles | لطالما كان من القوة أن تعرف نقاط ضعف أصدقائكَ. |
Sizden önce buraya silahlar, savaş stratejileri ya da rakibinin zayıflıklarını arayan pek çok insan geldi. | Open Subtitles | العديد من الناس قبلك جائوا هنا باحثون عن أسلحة أو نقاط ضعف أو إستراتيجيات |
Belki de canavarın zayıflıklarını öğrenmeye çalışıyorsundur. | Open Subtitles | ربّما تريدين معرفةَ نقاط ضعف الوحش و حسب. |
Bunu bulduğunda ruhun zayıflıklarını çözmeye başlayabilirsin. | Open Subtitles | حالما يكون لديك ذلك، فإنّك تبدأ بمعرفة نقاط ضعف الروح. |
dedi. Her büyük teknolojik çözüm gibi önemli bir zayıf noktası var: İnsan. | TED | ولكن، مثل العديد من الحلول التقنيّة، لديها نقاط ضعف: الأشخاص. |
Sadece önemli bir zayıf noktası olup olmadığını bulmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | كنّا نُحاول فحسب أن نُحدّد ما إذا كان لدى عضو مجلس البلديّة أيّ نقاط ضعف ذات أهميّة. |
Herkesin bir zayıflığı olur. | Open Subtitles | كل شخص لديه نقاط ضعف. |
Yüce Razia'nın ise zayıflığı yoktur, kimseyi kayırmaz ha? | Open Subtitles | و (رازيا) العظيمة ليس لها أي نقاط ضعف و لا تفرق بين شعبها |
Çabuk kurulan bir imparatorluğun zayıflıkları vardır. | Open Subtitles | الإمبراطوريه التى تبنى بسرعه يكون لديها نقاط ضعف |
Kendi güçleri var..ama ayrıca kendi zayıflıkları da var | Open Subtitles | عندهم قواهم ولكن أقزام العيد عندهم أيضاً نقاط ضعف |
Fakat herkesin bir zayıf yönü vardır. | Open Subtitles | لكن لكل شخص عنده نقاط ضعف. |
Zayıf nokta olmamalı. Yoksa puan kaybedersiniz. | Open Subtitles | بلا نقاط ضعف ، يتمْ الحكم علينا حسب النقاط |
Hassas olmak sevdiğin kişinin zayıf yönlerini kabul etmektir. | TED | الرِّقة هي أن تقبل نقاط ضعف المحبوب |
Lola ve Hannah beni liderleri olarak görüyorlar ve bir lider asla zayıflık göstermemeli. | Open Subtitles | يروني لولا وهانا على أني قائدتهم ولا يجب أن يظهر القائد أي نقاط ضعف |
CA: Başlangıç noktanızın basitliğini sevdim, yani en başta düşmanın zayıflığını aramanızı. | TED | كريس أندرسون: حسناً، لقد أحببت فعلاً نقطة الانطلاق من خلال البدء بالنظر إلى نقاط ضعف العدو. |
Bilirsin işte, hobileri, zaafları bunun gibi şeyler işte. | Open Subtitles | فقط ، كما تعرف ، أى هوايات ، أى نقاط ضعف |
Hemşehrisi olan insanların zaaflarını istismar ederek geçimini sağlamaya hakkı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ... لكني لا أحترم حقه في كسب لقمة عيشه عن طريق استغلال نقاط ضعف زبائنه |
Kör noktaları var. Ama insanların zaaflarından üstünlük sağlamayı iyi bilir. | Open Subtitles | لديها بقاع عمياء، ولكنها بارعة في التقصي عن نقاط ضعف الأشخاص |
Fikrimce ne kadar dikkatli olduğunun önemi yoktur her zaman savunmada zayıf noktalar olur. | Open Subtitles | أرى أن درجة حذرك لا تهم مهما كانت ستظل هناك نقاط ضعف في أي دفاع |
Nostalji insanoğlunun en büyük zayıflıklarından biridir. | Open Subtitles | للاهتمام بالمزرعة الحنين هو واحد من أعظم نقاط ضعف الإنسان |
Tanrıların bile zayıf noktaları vardır kristalin onda olduğunu ve onunla neler yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | حتّى للآلهة نقاط ضعف أعرف أنّ معه الكريستال وأعرف ما هو قادر على فعله به |