Tamam, ya hemen 45 bin dolar nakit versem olur mu? | Open Subtitles | حسنًا، ماذا إن استطعت جمع 45 ألفًا نقدًا في الحال؟ مرحبًا؟ |
San Francisco'dan bir katılımcı, sigorta kartını bir kenara koyup nakit ödeyerek yaklaşık 1.300 dolar tasarruf yaptı. | TED | ومُشارك من سان فرانسيسكو وفر قُرابة 1300 دولار بتخلصه من بطافة التأمين والدفع نقدًا. |
İfadenizde senatörün derneklerinden kazandığınız parayı senatöre nakit olarak geri verdiğinizi söylediniz, doğru mu? | Open Subtitles | الشهادة التي أدليتَ بها عن إرجاعك المال الذي كسبته من الجمعيات السيناتور الخيريّة أنت تقول أنك دفعتها له نقدًا ، صحيح ؟ |
Ve biz sadece nakit ve acı kabul ediyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نحن نقبل سوى المال نقدًا والألم. |
Sorabilir miyim, 20 bin dolar nakitle polisler tarafından yakalandığınızda senatörün arabasını mı kullanıyordunuz? | Open Subtitles | هلّي بسؤالك عن ذلك اليوم حينما كنت تقود سيارة السيناتور و أوقفتك الشرطة وبحوزتك 20 ألف دولار نقدًا ؟ |
- Dur. Bir milyon dolar, nakit. Bana birkaç saat ver. | Open Subtitles | مليون دولار نقدًا ، فقط أمهلني بضع ساعات اضافيّة |
Hesabı kapatıp, parayı nakit olarak almak istiyoruz.. | Open Subtitles | سنود أن نغلق الحساب، نأخذ الإيرادات نقدًا. |
Gizli numara 2736. 30,000 $ nakit al. | Open Subtitles | ،الرقم السري 2736 أخرج مبلغ 30 ألف دولار نقدًا |
Bu yüzden acilen 3.4 milyon doları nakit olarak ayırmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تُحضر 3.4 مليون مقدَّمًا عليك أن تُحضر 3.4 مليون نقدًا |
İyi niyetinin bir göstergesi olarak borcunun bir kısmını nakit olarak alayım. | Open Subtitles | دعني آخذ بعضًا مما تدين بهِ نقدًا كدلالة على حسن النيّة. |
Ev sahibiyle tanışmak istiyor. Teklifini de nakit olarak yapacakmış. | Open Subtitles | "يريد أن يقابل البائع، وهو مستعدّ لتقديم عرض، والدفع نقدًا" |
O zarfın içinde nakit yirmi bin dolar var. | Open Subtitles | هناك عشرون ألف دولار نقدًا في ذلك المظروف |
O zarfın içinde nakit yirmi bin dolar var. | Open Subtitles | هناك عشرون ألف دولار نقدًا في ذلك المظروف |
Özellikle eğer en kabarık nakit işlerinden biriyle uğraşan bir tanıdığım varsa. | Open Subtitles | خصوصًا إذا كان ليّ اتصال مع أحد الذين يتعاملون في كميات ضخمة من العملات نقدًا. |
Kusura bakmayın, bu gece ilk gecemiz. nakit sadece. | Open Subtitles | آسفتان، إنّها ليلتنا الأولى ، نقبل نقدًا فقط. |
Ödemesi elden nakit yapılacak. | Open Subtitles | هذا الطلب، الدفع نقدًا جرّاء الإسراع بالخدمة |
Federal ve eyalet davalarına karşı tam dokunulmazlık istiyorum. Ve beş milyon dolarda nakit para. | Open Subtitles | أُريد حصانة كاملة، من المباحث الفيدراليّة، و النيابة العامّة، و خمسة ملايين نقدًا. |
Ev sahibime kiramı nakit ödüyorum, böylece vergi kaçırabiliyor. | Open Subtitles | أدفع لمالك البناية نقدًا لكيّ يمكنه التهرّب الضريبيّ. |
43 dolar nakit param ve yük değişimim var. | Open Subtitles | حسن , حصلت على 43 دولار نقدًا وحزمة فكّه |
nakitle çalışan dişçi, yapacak çok iş olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | طبيبُ الأسنانِ الذي يقبضُ المالَ نقدًا فقط قالَ إنِّي بحاجةٍ لمزيدٍ منَ الإصلاحاتِ. |
Bu yüzden peşin ödeme yapmış ve son 10 dakika içinde giriş yapmış bir çift arasınlar. | Open Subtitles | لذا إبحث في زوجين دفعا نقدًا و وصلوا خلال 10 دقائق. |
Şoförümüz bir paket bırakıyor, sonra da 100.000 dolar parayla basıp gidiyor. | Open Subtitles | ،سائقنا يختلس طردًا ويختفي وبحوزته مئة ألف دولار نقدًا |