Dikkatli olun, geçiş iznine sahip 2 Amerikalı ajanın 386 numaralı kontrol noktasından 3. bölgeye girişlerine izin verildi. | Open Subtitles | انتباه لقد دخل عميلان مسلحان أمريكيان عبر الحدود من نقطة التفتيش 386 |
Geri çekilmeniz için beş ve kontrol noktasından beni aramanız için 15 dakikanız var. | Open Subtitles | لديك خمس دقائق للانسحاب و خمس عشرة أخرى للاتصال بى من نقطة التفتيش و أبلغ الضابط المناوب حال عودتك |
Sana bir şey söylemem gerek, Seni kontrol noktasında ilk gördüğümde, benim gibi bir erkeğin bir kadının peşinde dolanacağını hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | يجب أن أخبركِ ، عندما رأيتكِ للمرة الأولى عند نقطة التفتيش لم أعتقد بأن شاباً مثلي يمكن أن يكون حتى تابعاً لفتاة مثلك |
Bunu kontrol noktası Sıfır'daki parçalanmış bir Humvee'de bulduk. | Open Subtitles | وجدنا هذا على غطاء محرك سياره همر فى نقطة التفتيش صفر |
Şüpheli kontrol noktasını 130 km ile geçiyor, ve Jason Kessinger onu takibe başlıyor. | Open Subtitles | اذن الجاني ينطلق عابرا نقطة التفتيش بسرعة 90 ميلا بالساعة و يلاحقه الشرطي جيسون كيسينجر |
Adamımız Rastenburg'da üçüncü Kontrol noktasına yaklaşıyor olmalı. | Open Subtitles | في هذا الوقت ، لا بد أن رجلنا يقترب من نقطة التفتيش الثالثة |
Soyluların malları, yarın kontrol noktasından geçecekmiş. | Open Subtitles | الأمراء سوف يعبروا من . خلال نقطة التفتيش غداً |
kontrol noktasından ayrıldığımızdan beri hiç birşey yemedik. | Open Subtitles | لم نأكل شيئاً منذ أن تخطينا نقطة التفتيش. |
Burası birkaç saattir görev yapan çok sayıdaki kontrol noktasından... yalnızca biri. | Open Subtitles | نقطة التفتيش هذه واحدة من العديد من النقاط التي كانت بالمكان منذ عدة ساعات الان |
Asıl planları, kamp dışındaki son kontrol noktasında durdurulmaları halinde, kendilerini öldürmekti. | Open Subtitles | بدلا من ذلك أخذوها حتى إذا ما اُوقفهم أحد في نقطة التفتيش على الحافة الخارجية خطّطوا لقتل أنفسهم |
Bulundu. Sektör 47'deki kontrol noktasında tarandı. | Open Subtitles | وجدتها، تمّ رصد بطاقتها للتو في نقطة التفتيش 47. |
İlk olarak birinci kontrol noktasında size soru sorulacak. | Open Subtitles | أول الأسئلة ستطرح عليكم في نقطة التفتيش الأولى |
Sizi sorguya çekecekleri ilk yer kontrol noktası. | Open Subtitles | أول الأسئلة ستطرح عليكم في نقطة التفتيش الأولى |
Birinci kontrol noktasından girdik, diğer kontrol noktası da burada. | Open Subtitles | وبعدها دخلنا علي نقطة التفتيش وهذه نقطة تفتيش أخري |
Bu kuponlar sayesinde kontrol noktası engelini kolayca aşabiliriz. | Open Subtitles | بإمكاننا تجاوز نقطة التفتيش بهذه الكوبونات. |
Tamam, kontrol noktasını diğer 5km'lik alana çıkaralım ve havaya bir termal kameralı araç gönderelim. | Open Subtitles | حسنًا، لنحرّك نقطة التفتيش الأرضية للخلف ثلاثة أميال أخرى، ولنحصل على طير في الجو مع رادار الأشعة دون الحمراء |
kontrol noktasını geçene kadar toprak yoldan gideceksin. | Open Subtitles | أسلكي الطريق الموحل حتى تجتازين نقطة التفتيش. |
Niyetini açık etmek adına Clay tankları Kontrol noktasına gönderdi. | Open Subtitles | لتأكيد وجهة نظره، حرّك كلاي الدبابات حتى نقطة التفتيش |
Batıdaki gezici Kontrol noktasına takılmamak için uzun yoldan gideceğiz. | Open Subtitles | أجل، سوف نسلك الطريق الطويل حتي يمكننا تجنب نقطة التفتيش المتحركة في الغرب |
Bu denetim noktası, tek çıkış yolumuz. | Open Subtitles | نقطة التفتيش تلك هي مخرجنا الوحيد |
4 numaralı Kontrol noktasının 2 mil batısında aracımız düştü. | Open Subtitles | عندنا طائرة ساقطة على بعد ميلان من نقطة التفتيش رقم أربعة |
İlk cinayeti Batı Tampa'daki silah dükkanındaydı, sonra Ybor City'deki güvenlik görevlisini, sonra Riverside Heights'daki kontrol noktasındaki polisi, son olarak Oakford Parkı'ndaki ilkyardım görevlilerini vurdu. | Open Subtitles | اول مرة كانت فى محل مسدسات فى غرب تامبا ثم رجل الحراسة فى يوبر سيتى ثم الشرطى فى نقطة التفتيش فى ريفرسيد هايليت |