ويكيبيديا

    "نقطة معينة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bir noktadan
        
    • bir noktada
        
    • bir noktaya
        
    • belli bir
        
    • bir noktasında
        
    Bildiğim kadarıyla Parkinson yıllar içinde yavaş yavaş oluşan bir hastalık , yani belirli Bir noktadan sonra belirtileri görülüyor. TED اعتقد نوع من الشلل الرعاش الذي يزحف على مر السنين ، ولكن عند نقطة معينة عند بدء رؤية الأعراض.
    Ancak Bir noktadan sonra ailelerin gençleri kontrol etmekte yetersiz olduklarını kabullenmeleri gerek. Open Subtitles لكن في نقطة معينة على كل والد أن يتقبل أنهم ضعفاء عندما يحاولون التحكم بمراهقاً
    Sanırım belli Bir noktadan sonra hastane onu kapı dışarı edecek. Open Subtitles أعتقد أن المستشفي طرده خارجاً بعد نقطة معينة
    Neredeyse bir kamçı vurulmuş gibi ve belirli bir noktada nehrin yolunu kesiyor. TED إنها مثل منحنيات السوط وينفصل عن مسار النهر في نقطة معينة.
    Onlar orada o çivide asılı dururlar, hiç kimse onlara dokunmaz, ama bir gün bir noktada... tamamen sessizliğin içinde, birden yere düşerler. Open Subtitles إنهم معلقون هناك على ذلك المسمار ولم يلمسهم أحد ولكن عند نقطة معينة يسقطون فى صمت تام
    Burada karakterin elleri boşlukta sabit bir noktaya tutunmuş ve karakter orada tutunmakta zorlanıyor. TED في هذه الحالة يدي الشخص تم تثبيتها في نقطة معينة في الفضاء ، و كل ما طلبنا من الشخص القيام به هو المقاومة
    Normal bir aynada ışık ışınları yüzeye çarpıp döner, ki bu harika bir şey, aynı anda belli bir noktaya odaklanırlar. TED إن طريقة عمل مرآة عادية هي أن أشعة الضوء تنعكس من على السطح، وهذا ممتاز، ثم تجتمع في نقطة معينة في نفس الوقت.
    Bir sanatçı olarak kariyerimin belli bir noktasında aptal insanlarla uğraşmama adına bir karar verdim. Open Subtitles في نقطة معينة في مسيرتي كفنان لقد اتخذت القرار اللازم .لوقف معاناة الحمقى
    Sorun şu, belli Bir noktadan sonra bar'ın bir tercih meselesi olmadığına karar veriyorsun. Open Subtitles والأمر ، عند نقطة معينة ، أنت فقط تُقرّرُ ذلك الحانة لَيستْ خياراً.
    Sorun şu, belli Bir noktadan sonra bar'ın bir tercih meselesi olmadığına karar veriyorsun. Open Subtitles والأمر ، عند نقطة معينة ، أنت فقط تُقرّرُ ذلك الحانة لَيستْ خياراً.
    Bir noktadan sonra, intikam alma sevdası bitmeli. Open Subtitles عند نقطة معينة لابد وأن يتجاوز ذلك القصاص
    Bir noktadan sonra, ...sanki yazar birden bire gözden kaybolmuşcasına sayfalar bitiyor. Open Subtitles بعد نقطة معينة الصفحات توقفت كأن الشخص الذي كتبها اختفى بغموض.
    Aslında bütün ilişkilerim Bir noktadan sonra berbat bir durum aldı. Open Subtitles في الحقيقة، كل علاقة كنت منخرطًا بها كانت تسوء عند نقطة معينة
    Ama bir noktada, işler istediğin gibi gitmezse belki de büyük bir şey seçip onun etrafında dönmek daha iyidir. Open Subtitles في نقطة معينة تتخلى عنك الامور ربما من الرائع ان تختار شخصا ً او شيئاً وتجعله يدور في محورك
    Belli bir noktada boşluktaki hareketi çok zorlaşır. Open Subtitles وعند نقطة معينة سيصبح جامد للإنتقال إلى الفجوة
    Gerginsiniz, hızlı nefes alıyorsunuz, avuçlarınızdaki teri pantolonunuza siliyorsunuz ve bir noktada, kekelediğinizden oldukça eminim. Open Subtitles أنتَ تتصبب عرقاً وعند نقطة معينة واثق أنكَ ستبدأ في التمتمة
    Ancak gerçek şu ki belli bir noktada sizin gerçek nedenlerinizin bir önemi kalmaz, çünkü sahada bir kere seçim yaptığınızda onu asla geri alamazsınız. Open Subtitles ولكن الحقيقة أنه في نقطة معينة لا تهم الدوافع الحقيقية لأنه عندما تقوم بحركة في الميدان
    Ancak belirli bir noktada, hikayenizi aynı tutmak imkansızlaşır, aynı zamanda aklınızı başınızda tutmak için mücadele ederken. Open Subtitles ولكن في نقطة معينة, ابقاء قصتك مستقيمة مستحيلة وخاصة اذا كنت تكافح لحماية سلامة عقلك
    Daha ve daha da yakınlaştırırsanız bir noktaya geldiğinizde yüksek bir güç onları bir arada kavrar. TED حينما تقربهما أكثر وأكثر وأكثر عندها في نقطة معينة تقوم القوة الخارقة بسحبهم سوياً.
    buradaki bölümü ısıtıyorum, sonra şekil veriyorum, sonra soğuyup belli bir şekilde katılaşmaya bırakıyorum. TED حيث أسخنه بعض الشيء مما يجعله مرن وبعد ذلك أتركه يبرد ويصبح صلبا في نقطة معينة
    Ve hayatının bir noktasında, bir kayaya yerleşir. TED وعند نقطة معينة من حياته، يلتصق بصخرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد