Benim için çok önemli bir nokta da, herhangi bir marka ya da sponsor kullanmamam. | TED | نقطة مهمة بالنسبة لي انني لا استخدم اي علامة تجارية او شركة راعية |
MG: Bunun gerçekten önemli bir nokta olduğunu düşünüyorum; küresel bir topluluk olarak doğum kontrol haplarından uzaklaştık. | TED | ميليندا: نعم، أعتقد أن تلك نقطة مهمة جدا، وهو أنا كنا قد تراجعنا عن استخدام موانع الحمل كمجتمع دولي. |
Michael Green: Bu önemli bir nokta, önceliklerde önemli bir değişiklik var. Artık sadece fakir ülkeler ve yoksulluk değil, | TED | مايكل غرين: هذه حقا نقطة مهمة جدا، إنه تحوّل في الأولويات -- إنه ليس فقط حول البلدان الفقيرة والفقر فقط. |
Evet, çok iyi bir noktaya parmak bastın, Joel üstelik bu operasyonun arkasındaki gücün ben olduğunu düşünmen çok hoş ama bu durumda bence ailene bir şey olmayacak. | Open Subtitles | صحيح, هذه نقطة مهمة جويل وأنا اقدر هذا, لكن انت تدرك بانني العضلات وراء هذه العملية، |
Ciddi bir noktaya değinmek istiyorum. | Open Subtitles | أن أحاول أن أوضح نقطة مهمة هنا |
Bu resmi bir polis görevi ve herbirinizle bir konu hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد التحدث إلى كل واحد منكم ...في نقطة مهمة |
Bütün stadyum gördü. Dikkat ediyor musunuz bilmiyorum ama bu çok önemli bir nokta. | Open Subtitles | -الأستاد بالكامل رأها , أنا لا أعرف هل أنت لاحظتها أم لا , لكن هذه نقطة مهمة |
İnansanız da, inanmasanız da, bu gerçekten önemli bir nokta çünkü şu anda insanların aklında da küresel ısınma hakkında aynı bunun gibi doğru olmayan bir varsayım var. | Open Subtitles | ما يدخلنا في مشاكل ليس ما " لا " نعلمه بل ما نعلمه على وجه اليقين هذه نقطة مهمة صدقوا أو لا |
Bence gerçekten önemli bir nokta. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد أنها نقطة مهمة جداً |
Bir saniye ver. Bu önemli bir nokta. | Open Subtitles | فقط أعطني ثانية، هذه نقطة مهمة. |
Ve bu önemli bir nokta. | TED | وهذه نقطة مهمة .. |
Bu gerçekten çok önemli bir nokta, çünkü kendimiz, çocuklarımız ve ailelerimiz ile ilgili gayet iyimserken, yanımızda oturan adam ile ilgili o kadar da iyimser değilizdir, hatta konu milletimizin ve ülkemizin kaderiyse biraz kötümseriz. | TED | وهذه نقطة مهمة جداً، لأننا متفائلون بخصوص أنفسنا، متفائلون بخصوص أطفالنا، متفائلون بخصوص عائلاتنا، ولكننا لسنا متفائلين بنفس الشكل بخصوص الشخص الجالس بجوارنا، ومتشائمون بعض الشيء بخصوص مصير مواطنينا ومصير بلدنا. |
Bu çok önemli bir nokta. | TED | وهذه نقطة مهمة للغاية. |
Efendim.Vanessa iyi bir noktaya parmak bastı. | Open Subtitles | سيدي، اعتقد ان فينيسا ذكرت نقطة مهمة |
Evet, iyi bir noktaya değindiniz. | Open Subtitles | أجل, حسنا هذه نقطة مهمة |
Evet, sanırım iyi bir noktaya değindin. | Open Subtitles | نعم ، أعتقد بأن تلك نقطة مهمة |
Bu resmi bir polis görevi ve herbirinizle bir konu hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد التحدث إلى كل واحد منكم ...في نقطة مهمة |
Bu aşıyı 10 dolardan 10 sente düşürebilir. Bu, gelişmekte olan ülkeler için çok önemli. | TED | ويمكن لذلك وبشكل مفاجي خفض قيمة لقاح من ١٠ دولار الى ١٠ سنت، وهذا بالتحديد نقطة مهمة في العالم النامي. |
Üç, bu biraz zor fakat çok önemli: İlerleme kaçınılmaz olduğunda sabitlenmeye karar verin. | TED | ثالثاً، وهي خفية على الكثير ولكنها نقطة مهمة: و هي الركون للسكينة حين يكون النمو شيئا مضمونا. |