Demek istediğim, bir sevgilin olsun aşk harika bir şeydir. | Open Subtitles | نقطتي هي .. ولدي واحدة ان الحب هو شئ رائع |
Demek istediğim, konuşmak için tarafsız olmanıza gerek yok. | TED | نقطتي هي انه لا يجب عليك ان تكون محايدا للتحدث |
Ama , Demek istediğim zorlansanız bile bir, seçim yaptınız ve onunla yaşananız gerekir. | Open Subtitles | لكن نقطتي هي انك تسطيعين صنع خياراتك, سواء اضطررت لذلك أو لا ستعيشين مع خياراتك |
Demeye çalıştığım, devam ettiniz. 20 günden az zamanda 67 ili kazandınız. | Open Subtitles | نقطتي هي أنك استمريت ربحت 67 مقاطعة في أقل من 20 يوما |
Bir şey göremedim... Kör noktama bir şey mi fırlattılar? | Open Subtitles | لم أرَ شيئًا، أأطلق أحد شيئًا من نقطتي العمياء؟ |
(Alkış) Aslında benim anlatmak istediğim: Eğer imkansız birşey görürsen, onu imkalı yap. | TED | (تصفيق) هذه هي نقطتي الاساسية إذا كنت ترى شيئاً غير ممكن ، إجعله ممكنا. |
Demek istediğim, siz kültürümüzü oluşturan etnik yapıyı ortadan kaldırıyorsunuz. | Open Subtitles | نقطتي بأنّك تُبيدُ الخصائصَ الطبيعيةَ الذي يَختلقُ الإنتماءات العرقية في ثقافتِنا. |
Demek istediğim fantezi kurup orgazm olman gayet doğal. | Open Subtitles | ليس في المكتب نقطتي هي مهما يكن الشئ الذي يساعدك للوصول للنشوة هو جيد |
Benim Demek istediğim, şu Koothrappali ve Wolowitz kız kardeşine asılıyorlar. | Open Subtitles | نقطتي هي أن كوثربللي و وولتس يتصارعان على أختك |
Kısaca Demek istediğim, birini gerçekten tanıdığını düşünebilirsin, ancak sonradan o kişi hakkında herşeyi bilmediğin ortaya çıkar. | Open Subtitles | نقطتي.. تظن أنك تعرف شخص ما وبعدها يتضح أنك لاتعرف كل شيء عنه |
Demek istediğim artık o adam olmak istemiyorum. | Open Subtitles | نقطتي هي أنني لا أريد أن أكون ذاك شخص مرة أخرى |
Demek istediğim herkesin bir takım sorunları var ama önemli olan bunlarla nasıl başa çıktığındır. | Open Subtitles | نقطتي هي كل شخص عنده مشاكل ولكن المهم هو كيف يتعامل مع هذه المشاكل |
Demek istediğim, o odaya kızgın gidersen at gözlüğünü takmış olursun. | Open Subtitles | نقطتي هي، أنك لو دخلتي الى تلك الغرفة و انتي غاضبة سيكون على عيناكِ غمامة |
Demek istediğim, o odaya kızgın gidersen at gözlüğünü takmış olursun. | Open Subtitles | نقطتي هي، أنك لو دخلتي الى تلك الغرفة و انتي غاضبة سيكون على عيناكِ غمامة |
- Bak Demek istediğim şu, Stratton'ı araştırdığını biliyorum ama işin içine neden benim hayatımı da katıyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | أنظر, هذه هي نقطتي أعرف بأنك تحقق بأمر شركة "ستراتون" لكن كجزء من حياتي لا أستطيع أدراك سبب هذا |
Demek istediğim, annenle ilişkini de değiştirebilirsin. | Open Subtitles | نقطتي هي انتي تستطيعين تغيير علاقتك مع أمك ايضاً |
Demek istediğim geçmiş geçmiştir ama yarınsa yarındır. | Open Subtitles | نقطتي هي , الماضي هو الماضي لكن الغد هو الغد. |
Tabi ki, o durumda, haklıydın. Fakat anlatmaya çalıştığım şey bu değil. | Open Subtitles | بالطبع، في حالته كنتِ محقة، ولكن ليست هذه نقطتي |
Anlatmaya çalıştığım, istediklerimi söyledim ve haminne, umarım söylediğim her şeyi işitmişsindir. | Open Subtitles | نقطتي هي أنني قلت ما أردت أن أقوله ويا جدة .. أتمنى أن تكوني سمعتي كل كلمة |
Sen o çuvalı yüzüme atarak hassas noktama dokundun ki, | Open Subtitles | وبإلقائك الكيس في وجهي لمست نقطتي |
Anlatmak istediğim, eğer Koothrappali basit ve haksız şöhretli yeni hayatı üzerinde ilerleyecekse, belki de bu daha iyi bir arkadaş yaratmak için bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | ..نقطتي أنه إذا كان (كوثربولي) مضى إلى حياة جديدة من الشهرة السطحية الغير مستحقة.. ربما هذه الفرصة لأن نخلق علاقة متجانسة أكثر |
Kazanıyor! Demek istediğimi de tam olarak kanıtlıyorsun, Morticia. | Open Subtitles | تفوز, وانتِ تثبتين نقطتي تماماً يا "مورتيشا" |