Danny ikna etmek için 20.000 gerekiyor dedi. | Open Subtitles | داني يعتقد بأنّنا نحتاج لـ20 ألف جنيه كي نقنعه. |
Örnek X'i bulmamız gerek... bir panzehir yapabilmek için bize kan vermesine ikna etmek gerek. | Open Subtitles | يجب أن نجد المريض المجهول نقنعه أن يعطينا قليلاً من دمائه لنتمكنمنصنعالدواء. |
Yani biz de onu, elmaslarını yok edecek tek insanlar olduğumuza ikna etmemiz gerek. | Open Subtitles | لذا سوف نقنعه أننا الأشخاص الوحيدون الذين يستطيعون جعل الماساته نضيفتاً كي يتم نقلها |
Kapsamlı psikolojik bir değerlendirmeye gelmesi için onu ikna etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نقنعه حتّى يأتي ليخضع لتقييم نفسي كامل |
Adamı, senin yalancı ve açgözlü bir sürtük olduğuna ikna edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نقنعه بأن الكذب والجشع خسارة |
Peki onu öyle biri olduğuma nasıl ikna edeceğiz? | Open Subtitles | حسناً ، كيف نقنعه اننا سنقوم بذلك؟ |
O cok ürkek ve nazik bir beyefendi ama belki bize şarkı söylemesi için onu ikna edebiliriz. | Open Subtitles | ,هو خجول جداً ورجل رائع لكن ربما يمكن أن نقنعه بأن يغني لنا |
Toledo adliyesinin devasa bir dandun olarak ne kadar harika görüneceğine ikna eder etmez buradan tüyüyoruz. | Open Subtitles | سنخرج من هنا بعد أن نقنعه بروعة جعل محكمة توليدو كجرس عملاق |
Verebilecek başka bir şeyin olmadığına onu inandırmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نقنعه انه لا يوجد شئ يمكن الحصول عليه منك |
Tüm yapmamız gereken, Curtzman'ı bulup, kaydı bize vermesi için onu ikna etmek. | Open Subtitles | كل ما سنفعله هو أن نجده و نقنعه بإعطائنا الشريط |
Hayır, bak tek yapmamız gereken Ed adındaki adamı bulmak ve geçen gece burada benimle beraber olduğuna ikna etmek. | Open Subtitles | انظري، كُل ما نحتاج عمله هو أن نجد هذا الرجلِ إد، وبعد ذلك نقنعه بأنّك التي كُنْت معي هنا ليلة البارحة، حسناً؟ |
Salgado'yu hızlı konuşturmanın tek yolu oğlunu geri getireceğimize ikna etmek. | Open Subtitles | الطريقة الافضل لجعل سلجادو يتكلم بسرعة هي ان نقنعه اننا نستطيع ارجاع ابنه |
Üçüncüye dönelim. Nasıl ikna edeceğiz? | Open Subtitles | عودةً إلى الخيار الثالث نقنعه كيف ؟ |
Endişelenme, onları ikna edeceğiz. | Open Subtitles | . لا تقلق , سوف نقنعه |
Oraya gidip onu ikna edebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع الذهاب إلى هنالك نتعقبة ثم نقنعه بالعمل |
Whalberg almış bir tane. Satmaya ikna eder, onu da sözcü yaparız. | Open Subtitles | (والبرغ) لديه شركة نقنعه بالبيع، جعله المتحدث الرسمي |
Verebilecek başka bir şeyin olmadığına onu inandırmalıyız. Sen benden ne istiyorsun? | Open Subtitles | يجب ان نقنعه انه لا يوجد شئ يمكن الحصول عليه منك |