oynadığımız oyunları değiştirebildiğim kadar çabuk, onları öğrenmeyi sürdürebilen adam. | Open Subtitles | الذى يمكنه تعلم اللعبة التى نلعبها بالسرعة التى أغيرها بها |
Ve bu yüzden insan komedisi içinde oynadığımız rollerle alakalı kardeşimin düğünü için bir konuşma hazırladı. | TED | فكتب خطاباً لزواج أخي عن الأدوار التي نلعبها في الكوميديا البشرية. |
oyun ortada, bu oyun astrobiyolojide oynadığımız bir oyun. | TED | إن المباراة على قدمٍ وساق ، وتلك اللعبة التي نلعبها في علم الأحياء الفلكي. |
Mickey, Rus Ruleti'ni bir kez oynadı biz bunu her gün oynuyoruz. | Open Subtitles | ميكي لعب الروليت الروسية مرة واحدة ولكننا نلعبها يوميا |
Kışın arkadaşlarımla bütün gün oynardık. | Open Subtitles | كُنا نلعبها أنا ورِفاقي طوالي . أيام الشتاء |
Sakın oyun oynadığımızı sanma. | Open Subtitles | هذة ليست لعبة التى نلعبها |
Bir oyun sadece, ablanla ben "Arkadaşlarla Sözcükler" oyununa sardık da. | Open Subtitles | تلك مجرد لعبة نلعبها انا واختي تطور الهوس بالكلمات مع الاصدقاء |
oynadığımız bu satrançta bizim amaçlarımıza uygun bir taşsın. | Open Subtitles | فإنك تناسب غرض مباراة الشطرنج التي نلعبها |
- Evet. Olur. Daha önce oynadığımız oyunu oynamak ister misin? | Open Subtitles | نعم حسنا هل تريدون أن نلعب تلك اللعبة التى كنا نلعبها من قبل؟ |
Küçükken oynadığımız oyunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكّرين تلك اللعبة التي كنّا نلعبها عندما كنّا صغار؟ |
- oynadığımız ufak bir oyun. - Dışarı. | Open Subtitles | إنها نوع من الألعاب الصغيرة التى نلعبها أخرجى |
Giysilerimi çıkarırdı ve bana göre bu eğlence gibiydi, oynadığımız eğlenceli bir oyun gibiydi. | Open Subtitles | كان يخلع ملابس والأمر راجع لي ليبدو الأمر كانه ممتعة لقد كانت لعبة جيدة كنا نلعبها |
Arkadaşlarla oynadığımız bir oyun var. İnsanların söylediklerini uydururuz. | Open Subtitles | هناك لعبة كنا نلعبها في الفصل أن تشكل مايقوله الناس |
Bu bizim bu analiz ünitesinde.. oynadığımız bir oyundu. | Open Subtitles | إنها لعبة كنا نلعبها في وحدة التحاليل السوفيتية |
Sadece oynadığımız basit eğlenceli oyunlardan biri gibi... tıpkı süslenmek gibi ama bu sefer elbiseler yerine... kelimelerle oyunu oynuyoruz o kadar. | Open Subtitles | إنها فقط لعبة مرحة نلعبها مثل لعبة التنكر بالملابس ولكن بدلاًُ من الملابس، سنتنكر بالكلام الذي ستقولينه |
Belki de senin oyununu oynuyoruz Jerry. | Open Subtitles | ربما هي لعبتك التي نلعبها يا جيري |
Evet, sadece Cuma günleri oynardık. | Open Subtitles | أجل، خلت أننا لا نلعبها إلا يوم الجمعة |
Ona bizim nasıl oynadığımızı gösterelim. | Open Subtitles | دعنا نريه كيف نلعبها. |
Çocuklar, Hickey'nin oğluyla yeniden bağlantı kurabilmesi için DD oynayalım! | Open Subtitles | ما رأيك بأن نلعبها لنعيد التواصل بين (هيكي) و إبنه |
Bu oyunu eğlence olsun diye oynamıyoruz. | Open Subtitles | هذه ليست لعبه نلعبها للمتعه |
Bir ara gidip birlikte sütlük oyunu oynarız. | Open Subtitles | نستطيع ان نلعبها سوية في مكان آخر. |
Hayır, aynı oyun. Akşam boyunca oynuyorduk. | Open Subtitles | كلا , مازالت نفس اللعبة التى كنا نلعبها طوال المساء |
Demek bu oyunu oynayacağız. | Open Subtitles | إذًا هذه اللعبة التي نلعبها هاه؟ |
Hayat bir oyun ve hepimiz bu oyunu oynamalıyız. | Open Subtitles | إنّ الحياة فعلًا لعبةٌ، وهي لعبة يلزم أن نلعبها. |